Değerli büyüğümüz Arif Pamuk ‘un asırlarca Uygulanmış İbni Sina’dan Terkipler, Şifalı Bitkiler Ansiklopedisi, Pamuk yayıncılık ve diğer kaynaklardan araştırılan, “Alucra’da yetişen Şifalı Bitkiler”...Şifalı otların revaçta olduğu günümüzde bütün ilaçların ham maddesi bitkilerden elde edilmektedir. Şifalı bitkilerin tedavi edici gücü ile daha sağlıklı yaşayabilirsiniz. Alucra’da yetişen Şifalar Bitkiler çalışmasını Değerli Yazarımız Murat Tosun sizler için araştırdı. Devamı gelecek bu çalışmaya sizlerde katkıda bulunabilirsiniz.

Aşağıdaki fotoğraf yöremizde toplanmış çaltı dikeninin çiçeğinin kurutulmuş halidir.

Halk tababetinde; meyveleri haşlanır, suyu karaciğer ve böbrek hastalıklarında iltihap kurutucu ve idrar söktürücü olarak kullanılır. Tohumlarının haşlama suyu akciğer hastalıklarına (astım ve verem) karşı şifa için içilir. Yaprak ve kabuklarından hazırlanan çay karın ağrısı, ishal ve dizanteriye karşı büzüştürücü ve antiseptik olarak kullanılır.(1)  

Göğüs hastalıklarında tohumunun içini yemek çok faydalıdır. Böbrek ve mesanedeki kumları da eritir. Bu bitkinin köklerinin kabukları da kaynatılıp içilirse böbrek ve mesane hastalıklarına iyi gelir. İdrarı söktürür. (2)

-İshal için: Karaçalı yaprağı kaynatılıp balla tatlandırılarak soğuk olarak içilmeye devam edilir.
-İdrarı söktürmek için: karaçalı yaprağı az Kavak yaprağıyla beraber kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilir.
-Gastrit için: Karaçalı yaprakları kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilir.
-Yara ve İltihap için: Karaçalı yaprakları kaynatılıp yara ve iltihap pansuman edilir.
-Egzama ve kaşıntı için: Karaçalı dikeninin tohumları kekikle beraber kaynatılıp içilmeye devam edilir.
-Gözü kuvvetlendirmek için: Karaçalı dikeninin tohumları kaynatılıp göze pansuman yapılır; ayrıca balla tatlandırılarak içilmeye devam edilir. (3)
MUCİZE BİTKİ KAPARİNİN FAYDALARI
Cinsel Gücü Artırıcı, kabızlık giderici, idrar söktürücü, balgam söktürücü, solucan düşürücü, ağrı kesici, romatizma, felç, iskorbit hastalığı, kan bozuklukları, gut hastalığına, antitümör, hemoroid, dalak büyümesi, kalça rahatsızlıkları, adet düzenleyici ve sancıları, diş ağrıları, karaciğer fonksiyonlarını düzenleyici, Multipl Skleroz MS hastalığı (4)

Yan Tesiri: Kabızlık yapabilir.

ÖKSE OTU (Çekem)

Ökseotu armut, erik, zeytin ve çam gibi farklı ağaçlarda asalak olarak yetişebilen bir bitkidir. En makbul olanı çam ağacında yetişenidir. Çam ağacının uç dallarında asalak olarak ağaca kaynayıp büyüyen dalları sarıya çalan yaprakları yeşil renkli kolaylıkla kırılabilen (gevrek) özellikte bir bitkidir. Alucra ormanlarındaki çam ağaçlarının çoğunda kolaylıkla bulunmaktadır.
Ökseotu, yöresel adlandırmalara göre, çekem, , purç, gökçe, gevele, güvelek ve gövelek adlarıyla  anılan bir bitkidir. Özellikte yüksek (hiper) tansiyon hastaları için çok önemli bir bitkidir.
Şişliklerde lapa halinde konulur. Bu bitki zeytinyağıyla mayi yapılarak saçlara sürülürse saçları besler kuvvetlendirir ve uzatır.(2)
-Tansiyonu düşürmek için: Ökseotu, zeytin yaprağı ile beraber kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilir.
-Öksürük ve boğmaca için: Ökseotu öğütülüp bal ve incirle macun yapılarak yenilmeye devam edilir.
-Kalp düzenleyici olarak: Ökseotu, Oğulotuyla beraber kaynatılarak soğuk olarak içmeye devam edilir.
-Çıban için: Ökseotu, sirkeyle kaynatılarak çıbanlara sürülür.
-Yara-bere için: Meyvesi ezilip yara olan yerlere sarılır.
-Tırnak mantarı için: Meyvesi öğütülüp sarı zırnıkla beraber tırnağa bağlanır.
-Sivilce ve iltihaplı yaralar için: Meyvesi sirkeyle ezilip sivilcelere sürülür.
-İdrar söktürmek için: Ökseotu, mısır püskülüyle beraber kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilir.
Not: Kaynamış suyu tavuklara içirilirse hasta olup toplu telef olmadıkları gözlemlenmiştir.
Yan Tesiri:  Boncuk gibi olan meyveleri zehirlidir. Dolayısıyla fazla kullanıldığı takdirde zararlıdır. Bilinci uyuşturur. Adaleleri zayıflatır ve ishal yapar. (3)

DEVE DİKENİ

Sığırkuyruğu gibi yol kenarlarında ve boş arazilerde, harabelerde yetişen Alucra’da bolca bulunan bir diken çeşididir.
Halk hekimliğinde; temizlenip kurutulmuş köklerinden hazırlanan çay, soğuk algınlıklarında hararet verici; yaprak, çiçek ve genç sürgünlerinden hazırlanan çay soğuk algınlıklarında terletici ve idrar söktürücü olarak kullanılır. Kök çiçek ve meyve karışımlarından hazırlanan çayı, ishale ve dizanteriye karşı faydalıdır.(1)
Deve dikeninden sirke elde edilir içilirse mideye iyi gelir; iştahı açar; hazım yaptırır. Kumları döker, cinsel gücü artırır.
Kökleri, yaprakları kaynatılıp içilirse baş dönmesine sara hastalığına iyi gelir. Balgamı çıkarır. Kandaki yabancı maddeleri temizler. Göğsü yumuşatır. Kadınların ay hallerini normalleştirir. Böbrek ve mesane kumlarını eritir.(2)
-Karaciğer yetersizliği için: Devedikeni ya da tohumları kaynatılıp balla tatlandırılarak soğuk olarak içilmeye devam edilir.
-Zehirlenmelerde: Devedikeni kaynatılıp balla tatlandırılarak içilir.
-Sıtma: Devedikeni yalnız başına ya da kınayla beraber kaynatılıp içilmeye devam edilir.
-İştah açıcı olarak: Deve dikeni kaynatılarak balla tatlandırılıp içilmeye devam edilir.
-Mideyi güçlendirmek için:  Deve dikeni kaynatılarak balla tatlandırılıp içilmeye devam edilir.
-Hazmı kolaylaştırmak için: Deve dikeni kaynatılarak balla tatlandırılıp yemeklerden sonra içilmeye devam edilir.
-Kuvvet verici olarak: Deve dikeni kaynatılarak balla tatlandırılıp içilmeye devam edilir.
-Sarılık için: Devedikeni ayrıkotu köküyle beraber kaynatılıp balla tatlandırıp soğuk olarak içilmeye devam edilir.
-Alkolikler için: Devedikeni, alkolden tövbe etmiş, fakat burnu kızarmış, yüzü kızıl tövbekârların bu alkol lekelerini giderir. Devedikeni, kaynatılıp balla tatlandırılarak soğuk olarak günde 3 su bardağı içilirse alkolün tahrip ettiği karaciğeri tedavi eder kızıllık gider.
-Sütü artırmak için: Devedikeni kaynatılıp balla içilir.
-Susuzluğu gidermek için: Devedikeninin genç taze filizi soyulup yenirse susuzluğu keser tatlı ve lezizdir.(3)

SIĞIR KUYRUĞU

Alucra’nın hemen, hemen her köyünde yaz aylarında yetişmektedir. Genellikle yol kenarlarında ve boş arazilerde olur.
Çiçeklerinden hazırlanan çay, solunum yolları hastalıklarında göğüs yumuşatıcı, iltihap kurutucu ve balgam kesici öksürük ilacı olarak kullanılır.
Kurutulmuş çiçeklerinden içilen çay, akciğer veremine karşı içilir. Çiçekli kısımlarının, hatmi gül, ebegümeci ve devetabanı çiçekleriyle karıştırılıp hazırlanan çayı, soğuk algınlığından ileri gelen solunum yolları hastalıklarında göğüs yumuşatıcı ve iltihap kurutucu olarak içilir.
Yaprak çiçek ve köklerinden hazırlanan çay mide-bağırsak hastalıklarında ishale ve dizanteriye karşı içilir. Kurutulmuş kök ve çiçeklerinden hazırlanan çay, boğaz ağrılarında gargara yapılır. Haşlanmış çiçekleri, iltihabı kurutmak için çıbanın üzerine sarılır. Yaprak ve çiçek birbiri yerine kullanılabilir.
Yağda pişirilen sığırkuyruğunun çiçekleri; yara çıban ve bilhassa basur memelerinin üzerine sarıldığında tedavi eder. Süt içerisinde kaynatılan sığırkuyruğu çiçekleri öksürüğü ve kabızlığı önler, ter söktürür ateş düşürür. Sıkılarak elde edilen özsu göz ağrılarını durdurur. Erzurum ve Kars bölgelerinde çiçek durumundayken sebze olarak tüketilir. Ayrıca çiçekleri ipliği sarı renge boyamada kullanılır.(1)
-Astım için: Sığırkuyruğu çiçeği sinirli ot ile birlikte kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilir. -Balgam söktürmek için: Sığırkuyruğu çiçeği, ıhlamur ile beraber kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilir.
-Öksürük, bronşit ve nezle için: Sığırkuyruğu çiçekleri kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilir.
-Apse, çıban ve yara için: Sığırkuyruğu yaprakları az suda kaynatılıp lapası vurulur.
-Uykusuzluk için: Sığırkuyruğu çiçeği kaynatılıp balla tatlandırılarak yatmadan önce içilir.
-Yanık için: Sığırkuyruğu çiçeği kaynatılıp sıkılır, süzülerek yanıkların üzerine pansuman yapılır.
-İltihap kurutucu olarak: Sığırkuyruğu çiçekleri kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilirse, mide, bağırsak ve mesane yollarındaki iltihapları kurutur.
-Egzama ve basur için: Sığırkuyruğu şahtere ile beraber kaynatılıp yemeklerden önce birer su bardağı içilmeye devam edilir. (3)
Çiçeğinin demlenerek içilmesinin prostatı erittiği de belirtilmektedir.

SİNİRLİ OT

Ülkemizin pek çok yerinde bulunduğu gibi Alucra’da da çayır ve bahçelerde otlar arasında yetişen bir bitkidir. Yaprakları salatalara katılarak da yenilebilir.
Kullanılan kısımları; yaprakları, kökü sapı ve tohumlarıdır. Dar ve geniş, karaciğer ağrıları yapraklı çeşitleri vardır.
Dar yapraklı sinirli otun etkisi taşıdığı tanen ve müshilajdan ileri gelmekte ve dahilen alımında kabızlıkta balgam söktürücü, göğüs yumuşatıcı, iltihap giderici, idrar artırıcı ve ağrı kesici etkiye sahiptir. Ayrıca öksürük, nefes darlığı, mide bağırsak sancısı ve ağrılarda kullanılır. Solunum yollarını açıcı, karın ağrılarını dindirici, karın şişliğini alıcı olarak, mide ekşimeleri, basur, sarılık, kan tükürme ve dizanteriye karşı kullanılır. Anti-bakteriyal etkisi vardır.
Yaprakları haricen, böcek ve yılan sokmalarında, taze çıbanların olgunlaştırılmasında, kaşıntıları gidermede, cerahatli yaraların tedavisinde kullanılır. Su buharında göz banyosu yapılır, suyu diş etleri ve diş ağrısında ve boğazdaki iltihaplara karşı gargara yapılır. Solunum yolu hastalıklarından boğmaca, akciğer astımı, şiddetli balgamlı öksürük, bronşit, burun kanaması ve nezleye karşı kullanılır. Bağırsak ve mide ülserinde, börek ve safra kesesi taşlarını düşürmede istifade edilir.
Geniş yapraklı sinirli otun yaprak, çiçek ve kökünden faydalanılır. Çiçek açma zamanında yaprakları A ve C vitaminince zengindir. Hafif ateşte ısıtılmış yapraklar haricen çıban, yara ve egzama üzerine kapatılarak onların çabuk olgunlaşmasını sağlamak maksadıyla kullanılır. Tohumları idrar söktürücü olarak dahile alınır. Bütün organlarından solucan düşürmede dahilen faydalanılır. Geniş yapraklı sinirli ot yapraklarından yemek de yapılabilir.(1)
Vereme, çıbanlara, basura, fistüle ve ağız yaralarına karşı faydalıdır.
Saf suyu çıkarılarak bardak, bardak içilirse bağırsak iltihabına karşı çok faydalıdır. Basur ve akciğer kanamalarını keser.
Tohumları bal ile macun yapılıp yutulursa aynı şifayı verir.
Kökleri ve yaprakları kaynatılarak gargara yapılırsa diş ağrılarına karşı iyi gelir.
Taze yaprakları, çıbanların üzerine konursa olgunlaştırır, iltihabını temizler iyileştirir.
Köpek ısırmalarında tuz ile lapa yapılır ve yara üzerine konur.(2)
-Astım ve nefes darlığı için: Sinirli ot kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilir.
-Balgam söktürmek için: Sinirli ot ıhlamur ve meyan kökü ile beraber kaynatılıp balla tatlandırılarak sıcak olarak içilmeye devam edilir.
-Basur için: Sinirli ot kaynatılıp balla tatlandırılarak aç karnına içilmeye devam edilir.
-Siyatik için: Sinirli ot kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilir.
-Ağız yaraları için: sinirli ot kaynatılıp ağız gargara yapılır.
-Diş etleri için: Sinirli ot kaynatılıp balla tatlandırılarak içilir ve ağız gargara yapılır.
-Hazmı kolaylaştırmak için: Sinirli ot kaynatılıp balla tatlandırılarak yemeklerden sonra 1’er çay bardağı içmeye devam edilir.
-Nasır için: Sinirli otun lapasının yaprağı nasıra vurulmaya devam edilir.
-Tıkanıklık çözücü olarak: Sinirli ot kaynatılıp balla tatlandırılarak soğuk olarak içilmeye devam edilir.
-Göz iltihabı için: Sinirli ot kaynatılır, süzülür göz pansuman yapılır.
-Yara için: Sinirli ot kaynatılıp, lapa olarak vurulur.
-Mide gastriti için: Sinirli ot kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilir.(3)
Kesiklerde kanı durdurmak için kanamanın üstüne bir tutam sinirli ot bağlanırsa kanamayı durdurur.
Yan tesiri: Mide ülseri olanlar dikkatli kullanmalıdır.

ŞERBETÇİ OTU

Alucra’da yetişen şerbetçi otu resimde görünenin birebir aynısı değildir. Alucra’da bulunan şerbetçi otu daha çok Arda Köyü ve Moran taraflarında bulunmaktadır. Çamoluk’ta da Kelkit çayının kenarındaki bayırlarda yetişmektedir. Bu havalide ezeltere diye bilinmektedir. Alucra’da tam ismiyle bilinmemekte kekik diye Cumartesi pazarında satılmaktadır. Koku olarak kekikten daha keskin etkileyici değişik bir kokusu vardır. Uzun süre kokusuna maruz kalanlarda baş dönmesi görülebilir.

 

-İştah açıcı olarak: Şerbetçi otu kozası kaynatılarak balla tatlandırılıp içilmeye devam edilir.
-Sindirim bozukluğu için: Şerbetçi otu kozalağı kaynatılıp balla tatlandırılarak yemeklerden sonra 1’er fincan içilir.
-Asabilik ve sinir bozukluğu için: Şerbetçi otu oğul otuyla beraber kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilir.
-Uyku uyuyamama sorununda: Şerbetçi otu kozalağı, kedi otuyla beraber kaynatılıp balla tatlandırılarak yatmadan 2 saat önce birer çay bardağı içilir.
-Deri bakımı için: Şerbetçi otu kozalağı kaynatılıp balla krem yapılarak cilde sürülürse deriyi güçlendirir, yumuşatır, parlatır.
-Verem basilleri öldürücü olarak: Şerbetçi otu kaynatılıp balla tatlandırılarak içilirse verem mikrobunu öldürür.
-Sarılık için: Şerbetçi otu kaynatılıp balla tatlandırılarak soğuk olarak içilmeye devam edilir.
-Aşırı zayıflıkta: Şerbetçi otu kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilir.
-Şerbetçi otunun şehevi duyguları teskin etme özelliği de bulunmaktadır.(3)

AYRIK OTU

Çayır gibi otluk yerlerde bulunan ve yere yatay olarak gelişen bir bitkidir. Tarla veya bahçeyi sardığı için genelde tarla ve bahçe sahipleri bundan kurtulmak isterler. Ayrık otunun kökü şifalıdır. İyice yıkanıp topraktan arındırılması gerekmektedir. Herhangi bir yan tesiri yoktur.
Ayrık otunun kökü kaynatılarak bardak, bardak içilirse böbrek ve mesanedeki kumları döker, idrarı söktürür. Kan tükürmeyi keser, göğüs ve mideyi balgamdan temizler. Damarları genişletir kanı temizler.
3-4 gr. mesteki birer bardak ayrık otu suyu ile içilmeye devam edilirse baştaki balgamı akıtır.
İdrar zorluğunda ve yanmasında ıhlamur gibi kaynatılıp 3-5 su bardağı içilir.
Mesane iltihabında bir avuç ayrık kökü yeterince su ile kaynatılıp her gün 4-5 bardak içilir.
Böbrek kumunda kökleri kaynatılıp 15-20 gün içilmeye devam edilir.
Zehirli böcek ısırmalarında ısırılan yere lapa olarak uygulanır.
Basur kanamasında, yakılıp elde edilen külü pudra halinde bir gazlı bez ile basur üzerine konur.
Yaralarda külü yara üzerine pudra halinde uygulanır.(2)
-Susuzluğu gidermek için: Ayrık otu kaynatılıp, limon sıkılarak ya da sade olarak içilirse, yazın olan harareti ve susuzluğu giderir.
-Böbrek yetmezliğinde: Ayrık otu yalnız ve nane ile kaynatılıp içilmeye devam edilir.
-Mesane yolu iltihabında: Ayrık otu tek başına ya da papatya ve kekik gibi bitkilerle kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilirse mesane yollarını temizler iltihapları kurutur.
-Karaciğer yetersizliğinde: Ayrık otu kökü kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilir.
-Kan temizleyici olarak: Ayrık otu kökü tek başına ya da kekikle beraber kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilir.
-Şişmanlık için: Ayrık otu kökü kaynatılıp balla tatlandırılarak günde 3 su bardağı ılık olarak içilmeye devam edilir.
-Sarılık için: Ayrık otu kökü tek başına ya da kekikle beraber kaynatılıp balla tatlandırılarak soğuk olarak içilmeye devam edilir.
-Balgam için: Ayrık otu kökü kaynatılıp balla tatlandırılarak ılık olarak aç karnına içilmeye devam edilir.
-Gastrit İçin: Ayrık otu kökü kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilir. Köpekler mideleri rahatsızlandığında bu otu yerler.
-Tıkanıklıkları açmak için: Ayrık otu kökü kaynatılıp balla tatlandırılıp ılık olarak aç karnına içilmeye devam edilirse böbrek, dalak, karaciğer tıkanıklıklarını açar.(3)
-Ayrık otu kökünün kaynatılarak elde edilen suyunun kireçlenmeyi çözmede de faydalı olduğu şeklinde halk tababetinde bilgi bulunmaktadır.
Faydalı bilgiler: Aşırı kabızlık sıkıntısı çekenler bir ay boyunca sabahları aç karnına bir adet kivi meyvesi yerlerse biiznillah bu sıkıntılarına şifa bulabileceklerdir.
Hazırlayan Murat TOSUN

KAYNAKLAR:
1-Lokman Hekimden Günümüze Bitkilerle Sağlıklı Yaşama, Doç.Dr. Hüseyin KOÇ, T.C.Kültür Bakanlığı, Kültür Eserleri sayı 2883
2- Asırlarca Uygulanmış İbni Sina’dan Terkipler, Şifalı Bitkiler Ansiklopedisi, Arif PAMUK, Pamuk yayıncılık
3-Alternatif Tıp ve Şifa Sofrası, Mustafa ÖZER Bürde Yayınları, Fatih-İst.
4-.www.mailce.com/kapari-bitkisi-nerelerde-yetisir.html

Arif Pamuk Kimdir

1945 senesinde Giresun/Alucra ilçesine bağlı Yükselen köyünde dünyaya geldi. On yaşından itibaren Pamuk Hoca namıyla anılan babasının peşinden il il dolaştı. Delikanlı yaşları Beykoz'da geçti. Orta öğrenimini yarıda bırakıp din öğrenimine ağırlık verdi. Bu arada okul tahsilini de dışarıdan tamamladı. İstanbul'un çeşitli camilerinde on altı yıl imamlık ve müezzinlik yaptı. Ömrünün büyük bir kısmını bitkilere vakfetmiş bir din
adamının şifalı bitkiler konusuna olan ilgisinin nereden geldiğini kendi ağzından dinleyelim:" Yanında din eğitimi gördüğüm Fatih dersiamlarından Hacı Osman Akfırat Efendi'ye şifa arayan hastalar gelirdi. O da bitkilerden tedavi reçeteleri yazardı. Köy çocuğu olduğum için bütün bitkiler bana bilindik gelirdi. Onun reçetelerini not almaya başladım. Merakım arttıkça bu, Hoca Efendi'nin de dikkatini çekti. Kütüphanesindeki bitkiler üzerine olan bütün eserlerini bana hediye etti. Ben de İbni Sina, Davudi Antaki, Akil Murat, İbni Baytar, Taberi ve Tarsusi gibi daha birçok hekimin eserlerini inceledim. Bitkilerin " kocakarı ilaçları" şeklinde hafife alındığı dönemlerde tüm birikimlerimi okuyucularımla paylaştım. Sözün özü bu bilgiler bana ait değil; benim yaptığım bin yıl önce yaşamış hekimlerle okuyucu arasında köprü olmaktır."
Bitkilerle ilgili ilk eserini 1970'de çıkardı. Daha sonra peş peşe bu konuda halkımızın büyük rağbet gösterdiği eserleri yayınlanan Arif Pamuk, çok uzun emekler harcayarak hazırladığı eserlerini liyakatsiz birtakım insanların taklit ederek çıkarmaları sonucu bir müddet çalışmalarına ara verdi. Bugüne kadar şifalı bitkilerle ilgili 13, dini içerikli yüzlerce kitabı yayınlanan Arif Pamuk, piyasadaki yüzlerce kitaba kaynaklık etmektedir. Arif Pamuk evli ve dört çocuk babasıdır.

http://www.pamukyayincilik.com