Skip to content
Bulunduğunuz sayfa: Anasayfa arrow KÖYÜMÜZDE YETİŞEN BİTKİLER arrow MEVLİD KANDİLİNİZ'İNİZ MUBAREK OLSUN
MEVLİD KANDİLİNİZ'İNİZ MUBAREK OLSUN Yazdır E-posta
Pazar, 20 Ocak 2013
Mevlit ; Mevlid, doğum zamanı demektir. Mevlid gecesi, Rebiul-evvel ayının 11. ve 12. günleri arasındaki gecedir.
Peygamber efendimizin doğum günü, bütün Müslümanların bayramıdır

mevlid kandili , mevlid , mevlit

Mevlid Kandili (Kutlu Doğum)



Mevlid Kandili Nedir Anlamı bilgi ; İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü'l-evvel ayının 12. gecesi doğmuştur. Bu mübarek geceye "Mevlid Kandili" denir.

O'nun doğduğu çağda dünyanın her tarafında cehalet, zulüm ve ahlâksızlık almış yürümüş, Allah inancı unutulmuş, insanlık korkunç ve karanlık bir duruma düşmüş, dünya yaşanmaz hale gelmişti.

Sevgili Peygamberimizin tebliğ ettiği İslâm dini ile dünya aydınlandı, tek Allah inancı ile kalpler nurlandı. Eşitlik, adalet ve kardeşlik geldi. O'na inanan toplumlar gerçek huzura kavuştu. O'nun doğduğu gece, insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıçtır.

Bu gece, müslümanlar arasında yüzyılllardan beri büyük bir coşku ile kutlanmakta, Sevgili Peygamberimiz derin bir saygı ile anılmaktadır. Büyük Türk Alimi Süleyman Çelebi tarafından yazılan ve asıl adı "Vesiletün'necat" olan mevlid kitabı O'nun doğumunu, üstünlüğünü ve mucizelerini en güzel bir şekilde dile getiren değerli bir eserdir.

Peygamberimizin doğum yıldönümlerinde okunan mevlidleri saygı ile dinlemek, O'nun mübarek ruhuna salât ve selâm okumak hiç şüphesiz büyük milletimizin Sevgili Peygamberimize olan engin sevgi ve bağlılığının bir ifadesidir.

Bununla beraber, O'nun ahlâk ve fazilet dolu hayatını öğrenmek ve kendimize örnek almak başta gelen görevlerimizdendir. Asıl o zaman O'nun sevgisini ve hoşnutluğunu kazanmış oluruz.
Yeryüzünü mânevî bir karanlık kaplamıştı.

Mevcudat, beşerin zulüm ve vahşetinden adeta mâteme bürünmüştü. Göz­yaşı döken gözler değil, ruh ve kalpler idi. Kalp ve ruhların keder, elem ve gözyaşına âlem de iştirak etmiş, sanki umumî yas ilan edilmişti!

Yeryüzü saadetin, sevincin ve huzurun kaynağı olan “tev­hid” inancından mahrumdu. Küfür ve şirk fırtınası, ruh­ları ve kalpleri kasıp kavurmuştu. Gö­nüllerde tek mâbud yerine, birçok bâtıl ilâh yer almıştı! Hakikî sahibini arayan ruhların feryadı ortalığı çınlatıyordu.

İnsanlar, birbirini yiyen canavarlar misâli vahşîleşmiş, küfür, şirk, cehalet ve zulüm bataklığında boğulmaya yüz tutmuşlardı. Zâlimin zulüm kamçısı al­tında mazlum inim inim inler hale gelmişti.

Âlem mahzun, varlıklar mahzun, gönüller mahzun ve simalar mahzundu.

Akıl, ruh ve kalpleri mânevî kıskacı altına alıp olanca kuv­vetiyle sıkan bu küfür ve şirke, bu dalâlet ve cehalete, bu hüzün ve sıkıntıya beşerin daha fazla katlanmasına Allah’ın sonsuz merhameti elbette müsaade edemezdi! Bütün bunlara son verecek bir zâtı, şefkat ve merhametinin bir eseri olarak elbette gönderecekti!

İşte, o zât geliyordu!

Dünyanın mânevî şeklini beraberinde getirdiği nurla değiştirecek eşsiz in­san, Allah’ın Son Peygamberi geliyordu!

Cin ve inse ebedî saadetin yolunu gösterecek Hz. Muhammed (a.s.m.) geli­yordu!

O An…
Kâinat, hürmet ve haşyet içinde Efendisini beklemekte idi. Her varlık, ken­disine mahsus diliyle, hal ve hareketiyle bu emsâlsiz insana “hoş-âmedî”de bu­lunmak üzere sevinç içinde hazır durumda idi.

Tarih: Milâdî 571, Nisan ayının yirmisi.
Fil Vak’asından elli veya elli beş gece sonra.
Kamerî aylardan Rebiülevvel ayının on ikinci gecesi.
Mekke’de mütevazı bir ev. Günlerden Pazartesi. Vakit, vakitlerin sultanı seher vakti.
Bu mütevazı evde ve bu eşsiz vakitte muazzam ve eşsiz bir hadise vuku buldu: Kâinatın Efendisi Hz. Muhammed (a.s.m.), dünyaya gözlerini açtı!
Bu göz açışla birlikte âlem, sanki birden elem ve mâtemini unutarak sürura garkoldu. Karanlıklar, ânında nurla yırtılıverdi. Kâinat, sevinç ve heyecan için­de adeta, “Doğdu ol saatte Sultan-ı Din Nura garkoldu semâvât-ü zemin” di­ye haykırdı.

O vahşet devrinde kâinat ufkundan bir güneş doğdu. Bu güneş âhirzaman Peygamberi Hz. Muhammmed Aleyhissalâtü Vesselam idi. Tarihin seyrini, hayatın akışını değiştiren bu eşsiz olay, dünyayı yerinden sarsan değişimlerin en büyüğü idi.

İşte insanlığın akıl ve kalbinde düğümlenen "Necisin, nereden geliyorsun, nereye gidiyorsun?" sorularını, düğümlerini çözüp kâinatın Sahibini ilân ve ispat edecek bir zatın teşrifi sadece insanların ruh ve kalbinde değil, diğer varlıklarda, hattâ cansız eşyada bile yansımasını bulacaktı.

Doğudan batıya bütün âlemin nurlara büründüğü, İlâhi değişimin tecelli ettiği o gece neler oldu neler?

Yahudi ileri gelenleri ve âlimleri kitaplarında daha önce rastladıkları işaret ve müjdelerin açığa çıktığını gördüler. Kimsenin haberi olmadan en önce onlar bu müjdeyi verdiler.

O gece Yahudi âlimleri semâya bakıp "Bu yıldızın doğduğu gece Ahmed doğmuştur" dediler.(1)

Bîr Yahudi İleri geleni Mekke'de Peygamberimizin doğduğu gece, içlerinde Hişam ve Velid bin Muğire, Utbe bin Rabia gibi Kureyş ileri gelenlerinin bulunduğu bir toplantıda,
- "Bu gece sizlerden birinin çocuğu oldu mu?" diye sordu.
- "Bilmiyoruz" diye cevap verdiler.
Yahudi, "Vallahi sizin bu ihmalinizden iğreniyorum!
"Bakın, ey Kureyş topluluğu, size ne söylüyorum, iyi dinleyin. Bu gece, bu ümmetin en son peygamberi Ahmed doğdu. Eğer yanlışım varsa, Filistin'in kudsiyetini inkâr etmiş olayım. Evet, onun iki küreği arasında kırmızımtırak, üzerinde tüyler bulunan bir ben var" dedi.

Toplantıda bulunanlar Yahudinin sözünden hayrete düştüler ve dağıldılar. Her birisi evlerine döndüğünde bu durumu ev halkına anlattılar. "Bu gece Abdülmuttalib'in oğlu Abdullah'ın bir oğlu doğdu. Adını Muhammed koydular." haberini aldılar.

Ertesi gün Yahudiye vardılar:
"Bahsettiğin çocuğun bizim aramızda dünyaya geldiğini duydun mu?" dediler.
Yahudi "Onun doğumu benim size haber verdiğimden önce midir, sonra mıdır?" dedi.
Onlar, "Öncedir ve ismi Ahmed'dir" dediler. Yahudi, "Beni ona götürün" dedi.
Yahudi ile beraber kalkıp Hz. Âmine'nin evine gittiler, içeri girdiler.
Pegamberimizi Yahudinin yanına çıkardılar. Yahudi Peygamberimizin sırtındaki beni görünce, üzerine baygınlık geldi, fenalaştı. Kendine gelip ayıldığı sırada,

"Ne oldu sana, yazıklar olsun" dediler.

Yahudi, "Artık İsrailoğullarndan peygamberlik gitti. Ellerinden kitap da gitti. Artık Yahudi âlimlerinin kıymet ve itibarları da kalmadı. Araplar peygamberleriyle kurtuluşa ereceklerdir.

"Ey Kureyş topluluğu, ferahladınız mı? Vallahi size, doğudan batıya kadar ulaşacak bir güç, kuvvet ve bir üstünlük verilecektir" dedi.(2)

Kâinatın Efendisini dünyaya getiren bahtiyar annenin henüz dünyaya gelmeden görüp gördükleri çok manalıydı..

Peygamber Efendimize hamileyken rüyasında, "Sen, insanların en hayırlısına ve bu ümmetin efendisine hamile oldun. Onu dünyaya getirdiğin zaman 'Her hasetçinin şerrinden koruması için bir ve tek olana sığınırım' de, sonra ona Ahmed yahut Muhammed ismini ver."

Yine kendisinden çıkan bir nurun aydınlığında bütün doğuyu ve batiyi, Şam ve Busra saray ve çarşılarını, hattâ Busra'daki develerin uzanan boyunlarını gördüğünü Abdülmüttalib'e anlatmıştı.(3)

Aynı gece Hz. Âmine'nin yanında bulunan Osman ibn Âs'ın annesinin gördükleri de şöyle:

"O gece evin içi nurla doldu, yıldızların sanki üzerimize dökülecekmiş gibi sarktıklarını gördük."

Evet bu ulvî anı dile getiren Mevlid'in yazarı Süleyman Çelebi bütün bu hakikatleri şu beytiyle şiirleştirmiştir:

"Hem Muhammed gelmesi oldu yakin
Çok alâmetler belürdi gelmedin"

Rabiülevvel ayının 12. Pazartesi gecesi, yapılan hesaplamalara göre, Miladi takvime göre 20 Nisan'a denk gelen gece idi.

Dünyayı şereflendiren iki Cihan Serverinin üzerini o günün bir âdeti olarak bir çanakla kapattılar.

Araplara göre o zaman, gece doğan çocuğun üzerine bir çanak koymak ve gündüz olmadan ona bakmamak âdetti. Fakat bir de baktılar ki. Peygamber Efendimizin üzerine konulan çanak yarılarak ikiye ayrılmış, Efendimiz gözlerini gökyüzüne dikmiş, başparmağını emiyordu.(5)

Evet, bu işaret her türlü küfrün, zulmün, şirkin ve her türlü bâtıl inanç ve âdetlerin parçalanıp yok olması, imanın, nurun ve hidâyetin kâinatı aydınlatması için gönderilmiş bir Peygamber idi.

Aynı gece Kabe'de tapılmakta olan cansız putların çoğunun başaşağı devrildiği görüldü.

Aynı gece Kisra sarayının beşik gibi sallanıp on dört balkonunun parçalanıp yerlere düştüğü öğrenildi.

Sava'da mukaddes tanınan gölün suyunun çekilip gittiği görüldü.

Bin senedir yakılan ve söndürülmeyen mecusi ateşinin sönüverdiği müşahede edildi.

Bütün bunlar işaret ve alamettir ki, yeni dünyaya gelen zat ateşe tapmayı, puta tapmayı kaldırıp, Fars saltanatını parçalayarak Allah'ın izni olmadan kutsal tanınan şeylerin kutsallığını ortadan kaldıracaktır.(6)

İşte bu geceye Veladet-i Nebi gecesi diyor ve onun bütün kalbimizle, ruhumuzla her sene yeniden yâd edip kutluyoruz. Bütün kâinatla bu geceyi karşılayarak onun âleme teşrifine kıyam ediyoruz.
Getirdiği ebedi nura, açtığı saadet caddesine ve sünnet-i seniyyesine yeniden sımsıkı sarılmak ve Mevlid Kandilini vesile ederek ona yeniden biatimizi, bağlılığımızı tazelemek ne yüce bir şeref ve ne büyük bir saadettir.

Yüce Rabbim bizleri sevgili Resulünün şefaatine nail eylesin.

Kaynaklar:
(1)İbn-i Sa'd, Tabakat, 1:60.
(2)A.g.e, 1:162-163.
(3)Taberî Tarihi, 2:125; İbn-i Sa'd, Tabakat, 1:102.
(4)A.g.e., 1:102.
(5)İbn-i Sa'd, Tabakat, 1:102.
(6)Bediüzzaman, Mektûbat,s:161,162.


Son Güncelleme ( Pazar, 02 Haziran 2013 )
 

Gençlik Kolu Faaliyetleri

KURU EKMEK
ImagePEKSİMET
Kepekli undan mayalı olarak yoğrulur. Küçük somun büyük-lüğünde yumaklar alınır, bu dörde bölünür. Parçalar birbirinden ay-rılmaz, pişerken “içini çeksin” hamur olmasın diye. Piştikten sonra kavrulması için fırının soğuması gerekir. Fırının tavı şöyle ölçülür. Bir kimse fırının içine elini sokar kırka kadar sayar. Eğer eli dayanıyorsa tamam demektir. Yaklaşık iki gün fırında kalır, ara sıra karıştırılır. İyi pişmeyen ve kurumayan peksimetlerin içi düğüm düğüm olur ki makbul sayılmaz.
 
Lahana Çorbası Diyeti
ImageHedef: 1 haftada 3-4 kilo.
Günlük kalori: 800 Kcal

Diyet boyunca kesinlikle ekmek, alkol, soda ve meşrubat alınmamalı. İstenildiği kadar çorba içilebilir. 7 günden fazla uygulamayın
Yağ yakıcı çorba bu diyetin anahtarıdır ne kadar çorba içerseniz okadar çok kg verirsiniz.
Kızartılmış sebzeler yasaktır. Et yerine haşlanmış veya fırınlanmış ve derisi çıkartılmış tavuk da yiyebilirsiniz.

 
KARBONAT DEYİP GECME
Image
Karbonatın Kullanımı:
 
 
1) Bir büyük bardağa 2 tatlı kaşığı karbonat atıldıktan sonra üzerine az az kaynar su dökülerek köpürtülür ve karbonatın suda iyice çözülmesi sağlanır.
 
 

 
 
2) Sonra üzerine normal su dökülür, karıştırılır ve içilir. (Su sıcak geliyorsa soğumaya bırakılır ve öyle içilir).
 
Yemlik Otu ve Faydaları
Image

Yemlik Bitkisi Nedir Faydaları ve Zararları Nelerdir Nasıl Kullanılır:

Yemlik Nedir:

Yemlik bitkisi İskorçina familyasından şifalı bir bitkidir.Yemlik vitamin ve mineral bakımından zengin olan bir bitkidir. Yemlik bitkisinde, A , C , E , B2 , B6 vitaminleri ve demir, kalsiyum mineralleri bulunur. Bu vitamin ve minerallerin yetersizliğinde çok faydalıdır.


 
İğdenin Faydaları
Image
İğdenin Faydaları: Halk arasında başta bağırsak bozuklukları ve ağız pasını gidermek için kullanılırken, ishali de önlüyor. Bu lezzetli meyvenin çiçeklerinin kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmesinin egzama, öksürük ve bağırsak bozukluklarına iyi geldiği belirtiliyor. İğde ağaçlarının ayrıca, haziran ayı başlarında açtığı çiçeklerini koklamak da zihne kuvvet ve açıklık verdiği kaydediliyo
 
Kuşburnu Bitkisinin Faydaları ve Zararları
Image
 
Buğdayın Faydaları
ImageHayatımızın her evresinde beslenmenin esasını oluşturan, hepimizin yaygın olarak kullandığıbuğdayın faydalarını saymakla bitirmek mümkün değildir. En önemli gıda maddesi olarak kullandığımız ekmeğin meydana gelmesinde büyük rol oynayan buğday, birçok gıda ürünlerinin de oluşmasına katkı sağlamaktadır.

Buğday çimi, kanser gibi ölümcül hastalıkların tedavisinde ve önlenmesinde son derece etkili. Sıvı oksijenle dolu olan buğday çimi, acıbadem ve kayısı çekirdeği, doğanın en güçlü anti kanseri olan ‘laetril’ içeriyor. İşte buğday çiminin bilinmeyen faydaları…
 
Alucra'da Yetişen Şifalı Bitkiler
ImageDeğerli büyüğümüz Arif Pamuk ‘un asırlarca Uygulanmış İbni Sina’dan Terkipler, Şifalı Bitkiler Ansiklopedisi, Pamuk yayıncılık ve diğer kaynaklardan araştırılan, “Alucra’da yetişen Şifalı Bitkiler”...Şifalı otların revaçta olduğu günümüzde bütün ilaç...
 
Arpanın Faydaları
ImageArpa tek yıllık, her yıl yeniden tohumlanarak yetiştirilen bir bitkidir. Ortalama 1 metre kadar büyüyebilen bitkin insan ve hayvan beslenmesinde yüzlerce yıldır kullanılmaktadır. Arpanın tohumları ve çimen kısmı ayrı ayrı kullanılmaktadır.
 
Isırgan Otunun Faydaları Bilimselleşti
ImageIsırgan otunun ülseri önlediği, yaraları iyileştirdiği, ağrı kesici özelliğinin olduğu bilimsel olarak kanıtlandı.
 
Madımak Otu ve Madımak Otunun Faydaları
ImageMadımak otu bahar aylarında kendiliğinden yetişen ve özellikle doğu anadolu bölgesinde görülen bir bitki türüdür. Yemeği yapılabileceği gibi kurutularak çay yapılmasıda mümkündür. Madımak kendiliğinden doğada yetişir ve üretmek için bir çaba gerektirmez. İçersinde tanen, nişasta, glikoz ve uçucu yağ içermektedir. Madımak yumuşak bir bitkidir, pembemsi renkte çiçekleri vardır.
 
Ahlat ( Yaban Armudu) faydaları
ImageHemen her ülkede ve bölgede yetişir.
* Beyaz ve siyah olanı vardır.
* Ayrıca smi (çin) ve sicistani cinsi vardır. Dikenli bir ağaçtır.
* Meyveleri kurutulup kullanılır. Ahlat (yaban
 
PATATESİN FAYDALARI
Image

Patatesin Faydaları ve Zararları Nelerdir Nasıl kullanılır:

Çok çeşitli leziz yemeklerini yaptığımız Patates diğer ismi ile solanum tuberosum, Patlıcangiller familyasından faydalı bir sebzedir. Yer altındaki yer altındaki yumruları yenen otsu bir bitkidir. Yeşil kısımlarında, renksiz filizlerinde ve yeşilimsi yumrularında Solanin denilen bir madde vardır. İçeriğinde bol miktarda nişasta, B ve C vitaminleri bulunur.


 
BİZİM LAHANANIN FAYDALARI
ImageDeğerli okuyucu, size bugün öyle bir sebzeden bahsedeceğim ki, bu nimetin hikmeti saymakla bitmez. Yeter ki, onu ne zaman ve neye karşı kullanacağınızı biliniz... Bana sorsalar, “İnsan sağlığı üzerinde etkili olan en önemli üç sebzeyi önem sırasına göre sıralayınız” diye. Cevabım, birincisinden üçüncüsüne kadar hep beyaz lahana olurdu. Dördüncü ve beşinci sırayı brokoli ve kereviz alırdı. Beyaz lahana çok yönlü bir sebzedir. Onu her araştırmaya başladığımda yepyeni bir özelliğini buluyordum. Halen de araştırdı-ğım bir sebzedir. Onun kürünü yapmaya başladıktan sonra birkaç gün içerisinde vücudunuzdaki değişikliğin farkına varabiliyorsunuz. İçeriğinde öylesine güçlü etkin maddeler ki, işte bunlardan birkaç tanesi; u-vitamini, diindolmetan, izotiyosiyanat, glucoiberin, folacin, crocetin...

 
Her derde deva kızılcık meyvesi
ImageKızılcık, sonbaharın habercisi olan bir meyvedir. Eylül ve ekim aylarında meyvelerini verir, havalar iyice soğuduğunda ise sessizce yapraklarını dökerek tohuma çekilir. Karadeniz'de ve İstanbul'un Karadeniz'e yakın yamaçlarında kızılcık bol miktarda yetişir. Ağustos sonunda açan çiçekleri sarı, meyvesi ise koyu kırmızı renktedir. Tadı ekşi ve mayhoştur. Yararları saymakla bitmez! Meyvesi, yaprağı, ağacının kökü, gövdesi, kabuğu tümüyle şifalıdır. Bu köşeye neden konu olduğunu soracak olursanız, kızılcık en önde gelen anti- aging gıdalardan biri olduğu için, dikkatinizi çekmek istedim
 
ALIC'IN FAYDASI
Image

Diğer İsimleri : Ekşimuşmula, Barutağacı, Yemişen, Crataegus azarolus, Fleur d’aubepine

Botanik Bilgi : 10 metreye kadar yükselebilen, dikenli, beyaz veya pembe çiçekli bir ağaçtır. Meyveleri 6-10 mm çapında, 1-3 tohumlu, esmer-kırmızı veya kırmızı renklidir. Hafif ekşimsi lezzetli meyveleri yenilmektedir. Bitkiye çok güçlü antioksidant özellikler veren flavonoid (flavonlar) bileşikleri açısından oldukça zengindir.Meyveleri olgunlaştığında kırmızı ve sarımsı bir renk alan, yuvarlak görünümlü alıç, süs bitkisi olarak da kullanıyor.Alıç, Türkiye’de, derelere bakan yamaçlarda, kayalık, taşlık yerlerdeki çalılıklar içinde, ormanlarda ya da dağlık çevrelerde yetişiyor.


 
FAYDALI BİTKİLERİMİZ
Image
 

Mobil Aidat

Mobil Aidat

Üye Girişi

Üye Girişi

Atatürk Köşesi

Duyurular



DÜĞÜN GÜNLERİ

DÜĞÜN NİŞAN GÜNLERİNİZİ BURDAN YAYINLAYALIM



Ziyaretçi Defteri

Son Yazılan Mesaj
nuri
selaattin SÜLEYMANOĞLU'NA HAYIRLI UĞURLU
Ziyaretçi Defteri - Görüşleriniz bizim için değerlidir...

Kaybettiklerimiz

Sanal Mezarlık

Chat

Herkes burada, sen neredesin?
Chat
Chat için üye girişi yapmalısınız!
Üye Ol

Okuyucu Yorumları

  • Allah kabul etsin. Makamı Cennet inşallah.
  • Bir iğdecikli olarak O'nunla gurur duyuyorum. Rabb...
  • okun duğunu bilelim her okuduğun haberin altına yo...
  • öncelikle başkanımıza ve ekibine başarılar dilerim...
  • EY ALUCRALIYIM DİYE GEÇİNEN İSTANBUL DA YAŞAYANLAR...

Dinimiz İslam

Kur'an-ı Kerim Dinle






































































































































































 
KDS Konsepti | COMPETAN Bilgi Teknolojileri | Profesyonel Web Projeleri - Web Tasarım - Hosting - Alan Adı Tescili - Köy Dernek Sitesi - Köy Sitesi - Dernek Sitesi -  - Köy Dernek Web Sitesi - Köy Web Sitesi - Dernek Web Sitesi - Kişisel Web Sitesi - Şirket Web Sitesi - Kişisel Site - Şirket Sitesi - Şahıs Sitesi - Şahıs Web Sitesi