Skip to content
Bulunduğunuz sayfa: Anasayfa arrow Hastalarımız arrow KURU EKMEK
KURU EKMEK Yazdır E-posta
Perşembe, 13 Kasım 2014
Ekmeğin Hikâyesi !..

İnsanların temel gıda maddesidir ekmek…

Bizim kültürümüzde ekmek kutsaldır. Ekmeğin kutsallığı deyimlerimize bile konu olmuştur. Ekmek çarpsın! gibi deyimler kullanılır. Bu da ekmeğin hayatımızda ne denli önemli olduğunu gösterir. Ayrıca bizi doyurup beslediği için biz çocukken bize öğretilen ve şükran ifadesi olan ekmeği öpüp başımıza koymamız ekmeğe ayrı bir kutsallık katmaktadır. Türk tarihinde yapılan Kurtuluş Savaşı’nda ve İkinci Dünya Savaşı’nda yaşanan kıtlıklarda ekmeğin değeri daha da önem kazanmıştır.

Ekmeğin üretim süreci küçük bir bebeğin büyütülmesi gibi özen ister. Buğdayın ekiminden, harmanlanmasına, yıkanmasına, un haline gelmesine kadar her aşamada küçük bir bebek gibi emek verilir. Emek, sıcacık bir ekmek içindir. Soframıza gelen bir somun ekmekte, çiftçinin ve fırıncının büyük emeği vardır. Ekmek, emektir…

Ekmeksiz yemek olmaz. Ekmeğin yeri bambaşkadır. Her ülkenin kendine has yemeği vardır. Fakat dünyanın neresinde olursa olsun insanların ortak yedikleri tek yiyecek ‘’ ekmek’’tir. Söz konusu ülkeye göre, ekmeğin yapılışında kullanılan maddeler farklılık gösterebilir. Ancak, temelde bunların hepsi yine ekmektir. Mısır ekmeği, çavdar ekmeği olması, buğdaydan yapılması, tavada, sacda veya fırında pişirilmesi esasta ekmeği değiştirmez. Uzak Doğunun bazı bölgelerinde ekmek yapımında kurutulmuş deniz yosunu bile kullanılmaktadır.

Ekmeğin kabul gören en eski hikayesine göre; ilk insanlar su ile ıslatılmış ve kendi haline bırakılmış buğday kırmasında gözeneklerin meydana geldiğini görmüşler ve gözenekli kütleyi sıcak taşlar üzerinde pişirdikleri zaman lezzetinin iyi olduğunu anlamışlardır.
Cilalı Taş Devrinde Kestane, Meşe Palamudu gibi bazı bitkisel ürünlerin ezilip suyla karıştırdıktan sonra elde edilen hamurun, kızgın taşlar üzerinde ya da kül içerisinde pişirilerek yendiği de bilinmektedir.

İlk ekmeğin yapımı, Mısırlılar tarafından buğday tanelerinin taşlar arasında ezilerek una dönüştürülmesine dayanmaktadır. Sonra da unu hamur haline getirmek için su katmış, yoğurmuş, şekil vermiş, fırına benzer oyuklarda ya da toprağın üzerinde pişirmişlerdir. Ekşimiş hamuru ‘maya’ olarak ilk kullanan da yine Mısırlılardır. Eski Mısır mezarlarında, bu ekmeklerin taşlaşmış örnekleri bulunmuştur. İbraniler de ilk ekmeklerini ince tabakalar halinde fırınlıyor ve dilim dilim kesmek yerine galeta veya peksimet gibi kırıyorlardı. ‘Somunun kırılması’ deyimi de o çağlardan günümüze kadar ulaşmıştır.

Karbonhidrat ve protein kaynağı olan ekmek, özellikle tahıla dayalı bir beslenmenin yaygın olduğu ülkemizde, beslenme açısından büyük öneme sahiptir. Türkiye’de insanların günlük hayatlarında tükettikleri enerjinin %66’ sı tahıllardan ve bu oranın %56 ‘lık kısmı yalnız başına ekmekten karşılanmaktadır.

Ülkemizde kişi başına günde yaklaşık olarak 400 - 450 gr ekmek tüketilmektedir. Yani, ülke genelinde kişi başına tüketilen enerji miktarının yaklaşık %45'i, protein miktarının da %47'si ekmekten sağlanmaktadır.

 

Ekmekte tasarruf yöntemleri:

 

1. İhtiyaçtan fazla ekmek alınmamalıdır.
2. Ekmek poşette saklanmalı, uzun süreli muhafaza için buzdolabına kaldırılmalıdır.
3. Mümkün olduğunca küçük gramajlı ekmek alınmalıdır.
4. Ekmek dilimlenerek tüketilmelidir.
5. Bayat ekmekler; galeta, galeta unu, ekmek tatlısı, vs. olarak değerlendirilmelidir.
6. Raf ömrü uzun, kaliteli ekmek üretimi yaygınlaştırılmalıdır.
7. Soğumuş ekmek, bayatlamış ekmek demek değildir.

Türk Mutfağındaki Geleneksel Ekmek Çeşitleri

Prof. Dr. Mine Arlı, Nermin Işık
Giriş
Ekmek, genellikle tahıl ununa su, tuz karıştırılarak hazırlanan mayalı veya mayasız hamurun şekillendirilerek pişirilmesinden elde edilen bir besindir. Çoğunlukla buğday unu kullanılmakla beraber mısır, çavdar gibi tahıl unlarından da ekmek yapılmaktadır. Ekmek, genellikle bir başka besinle birlikte tüketilir. Yanında katık olmaksızın tüketildiğinde yavan ekmek ifadesi kullanılır.
 
“Ekmek” sözünün eski Türkçede “etmek”, bazı bölgelerde ise “ötmek” şeklinde söylendiği, Osmanlıcada etmek olarak yazıldığı, ekmek şeklinde telaffuz edildiği, kaynaklarda görülmektedir. Divan-ı Lügat-it Türk’te “etmek” şeklinde geçer1, 2.
 
Türkler, öğüttükleri buğdaydan çok çeşitli ekmek yapmışlar ve bu ürüne bazen pişiriliş tarzına, bazen biçimine göre değişik isimler vermişlerdir. Geleneksel ekmek, evlerde çoğunlukla tinürü (tandır) adı verilen fırınlarda pişirilmekteydi. Bayram günlerinde yağ, baharat ve kokulu otlar eklenerek değişik lezzette ekmekler elde edildiği belirtilmektedir. Tuz, kimyon, çörek otu, rezene otu, safran, susam, hardal, karpuz çekirdeği eklenen maddeler arasındadır. Yörelerin kendine has meşhur olmuş ekmeği vardır. Örneğin; Karkamış ekmeğini Kralın, şarapla ve çeşitli hediyelerle birlikte lasmah-Addu’ya gönderdiği belirtilmiştir. Bölgede üzüm bağlarının bulunması, nedeniyle bu ekmeğin üzümlü ekmek olabileceği düşünülmüştür. Daha sonraki yıllarda Asya’nın gezginci toplumları ile birlikte yufka ekmeğine rastlanmıştır. Yufka ekmeğinin uzun süre dayanması, göçebe hayatı yaşayan Türkler için önemlidir. Bu ince yufkaların 8-10 tanesi üst üste konulup dürüm yapıldığı belirtilmiştir. Yaz aylarında uzun süre dayanması nedeniyle yufka ekmeği, diğer ekmeklere tercih edilmiştir.
 

Yufka ekmeğinin benzeri lavaş ekmektir. İnce pide, Azeri ve Çağatay Türkçesinde yufka olarak geçmektedir. Bu ekmeklerden başka mısır, arpa, darı ve buğday unlarından mayalı-mayasız, yağlı-yağsız, ince-kalın, şekerli-şekersiz, sacta pişirilen ekmek türleri vardır. Başka bir ekmek çeşidi olan “sinçü” bugünkü pideye benzer ekmektir. “Çukmin” adı verilen kurabiye biçiminde bir ekmek çeşidi daha vardır. Her ne kadar ekmek adı verilmişse de bazılarının ekmek özelliği göstermediği çörek, pide v.b. olduğunun kabul edilmesi gerekir. Türklerin Xl. yüzyılda bugünkü şekil ve adı ile çeşitli çörekler yaptıkları belirtilmiştir. Çörek çeşitleri arasında küle gömülerek yapılan “kömeç” günümüzde gömeç-gömbe, göbe-göbü adları ile hala yaşamaktadır.
 
Yufkadan başka bazlamaçın da Selçuklular devrinde yapıldığı bilinmektedir. Mayalı hamurun içinde ceviz, fındık, susam, bazen kıyma, bazen de üzüm konan yağlı, şekerli, şekersiz olarak yapılan, nokul-lokul adı verilen çöreklere, Selçuklu devri yiyecekleri arasında rastlanmıştır. Bu çeşitlerin hepsinin Anadolu’ya Türkmenlerle beraber geldiği sanılmaktadır1- 3.
 

Ekmeğin Türk mutfağında önemi büyüktür. Toplumun temel besin maddesidir. Ekmeğin türü ne olursa olsun öncelikle günlük ekmeğin nasıl karşılanacağı düşünülür. Öyle ki para kazanmanın, çalışmanın karşılığı “ekmek parası” olarak ifade edilir. Bu da ekmeğin, günlük hayatta ne denli önemli olduğunu açıklamaktadır.

Ucuz enerji kaynağı olan ekmek, fakir halkın beslenmesinde önem taşımaktadır. Ekmek sadece doyurucu olmayıp, halkın protein ihtiyacının önemli kısmını karşılayan bir besindir4.

Günümüzde geleneksel ekmek türlerinin yanında modern araçlarla hazırlanan pek çok ekmek çeşidi de bulunmaktadır. Bu ekmeklerin yapımında kullanılan katkı maddeleri besin değerlerini ve kalitesini artırmaktadır5, 6.

Günümüzde çarşı fırınlarında pişirilen ekmeklerin yapımında Tip 2, yani 66- 72 randımanlı unlar kullanılırken evlerde yapılan yöresel ekmeklerin yapımında ise Tip 3 (73-76), Tip 4 (77- 81), Tip 5, (81-90) ve Tip 6 (90 ve üstü randımanlı) unların kullanıldığı belirlenmiştir.

Müstakil, bağlı bahçeli evlerin yerini apartmanların alması geleneksel ekmeklerin yapımını kısıtlamıştır. Çeşitli geleneksel ekmekler günümüzde de çoğunlukla kırsal yörelerde yapılmaktadır7.

Geleneksel Türk mutfağında önemli bir yere sahip olan ekmeklerle ilgili çeşitli kaynaklardaki bilgileri derlemek amacıyla hazırlanan bu çalışmada, Geleneksel Türk Mutfağında yer alan pide ve ayrıca su oranı ekmekten daha düşük olan ya da un içine su, tuz ve mayadan başka malzemeler de katılan çörek gibi çeşitlere yer verilmemesine çalışılmıştır.

Ekmekler yapılışlarına göre genel olarak mayalı ve mayasız olmak üzere iki grupta incelenebilir.

Mayalı Ekmekler

Mayalı ekmekler, una, su, tuz ve maya katılarak yoğrulan hamurun mayalandırılması ve şekil verilerek çeşitli araçlarda pişirilmesinden elde edilen ekmeklerdir.
 

Bazlama (Bazlamaç, Bezdirme, Bezirme)

Bazlama Anadolu’da özellikle de Orta Anadolu’da yaygın olarak yapılır. Daire şeklinde 20-25 cm kadar çaplı, 1 cm kadar kalınlıkta açılan hamurlar sac veya tandırda pişirilir. Bazı yörelerde (Niğde-Elazığ) çok ince 2-3 mm kalınlıkta açılır. Bazlamanın pişmiş kalınlığının 1,5-2 cm, renginin unun randımanına göre esmer veya beyaz olduğu belirtilmiştir.7,8 Bazlama Denizli’de mısır ve buğday unu karıştırılarak yapılmaktadır9.

Bazı yörelerde bazlamanın üstüne susam ekilmektedir.7,10,11 Bazlamaya Eskişehir’de “tapıl,” Aydın’da “bezdirme,” Isparta’da ve Denizli’de “bazdırma” denilmektedir1. 12.

Darı Bazlama

Buğday unu, mısır unu, darı unu, tuz, su ve ekşi maya ile hazırlanır. Mayalanmış hamur bezelere ayrılarak 1-1,5 cm kalınlıkta açılarak saçta pişirilir.7
 

Ev Ekmeği

Antalya’da “gastra” adı verilen mayalı hamurla evlerde yapılan ve fırınlarda pişirilen ekmek de geleneksel ekmek çeşididir.12

Ev ekmeği, Sivas’ın Suşehri’nde yaşayan muhacirler tarafından da yapılan ekmek türüdür. Bu tür ev ekmeğinin hamuru, somun ekmeği hamurundan daha yumuşak hazırlanır. Hamur “çerepene” denilen toprak çanağa alınır. Üzeri küllü sac ısıtılarak, çerepenenin üzerine kapatılıp pişirilir. Ara sac kaldırılarak kontrol yapılır. Sıcaklık fazla ise ekmeğin üstüne kâğıt örtülür. Pişirilen ekmeğin gevrekliğinin gitmesi için üzeri sarılır.1,13
 

Ebeleme

Mayalı hamurun bezelere ayrılarak yufka gibi açılıp sac üzerinde pişirilmesinden elde edilir. Piştikten sonra altı ve üstü yağlanır. Bu ekmek Ankara civarında yapılmaktadır7.
 

Fodla

Kepekli yani yüksek randımanlı undan, pideden daha ince ve dikdörtgen şeklinde yapılır. Fatih Külliyesi İmaretinde yemekle birlikte fakirlere fodla dağıtıldığı belirtilmiştir. Fodla, Arapçadan gelme bir kelimedir.1, 14
 
 

Gilik

Mayalı hamurdan ortası genişçe delik ve yassı olarak hazırlanan, 25 cm çapında, daire şeklinde olan ekmektir. Gilik iki amaç için hazırlanır. Birinci memmecim giliği, diğeri kırk giliğidir.

Memmecim giliği, 7 cm kadar çapında olan simitlerdir. Giliklerin 20 kadarı ipte dizili olarak Ramazan ve Kurban Bayramı arefesinde çarşıda satılır.

Kırk giliği, ölen kişinin 40. ölüm günü yapılarak komşulara dağıtılan ekmektir. Üzerine çörek otu serpilir. Gilik, Sivas yöresinde yapılmaktadır.15 Gilik, Erzincan civarında çörek biçiminde, sacta pişirilen küçük ekmek olarak bilinmektedir1.
 
 

Gömeç

Mayalanan hamur istenilen büyüklükte bezelere ayrılır. Bezeler fırın içinde ayaklı sac üzerinde pişirilir. Cihanbeyli yöresinde yapılır.7
 
 

Gübaye

Buğday, mısır ve arpa unlarından hazırlanan mayalı hamur şekillendirilip tandıra yapıştırılarak pişirilir. Bir nevi tandır ekmeğidir. Uzun süre dayanması isteniyorsa ekmekler tandırda fazla tutularak kurutulur. Bu çeşit ekmek yeneceği zaman ıslatılır.10

Halka

Niğde’nin mahalle fırınlarında pişirilen mayalı ekmek türüdür. Hamur elle yuvarlanarak uzatılır ve iki ucundan tutularak U harfi şekline getirilerek fırında pişirilir. Bu şekilde ve fazlaca pişmiş ekmeğe Niğde'de “halka” adı verilir Halka evde iki gün içinde kurur ve ters U şeklinde ipe dizilerek muhafaza edilir.1, 16

Kakala

Mayalı hamurdan yuvarlak bezeler yapılarak “bileki” denilen çukur taş içinde pişirilir. Artvin’de yapıldığı belirtilmiştir.7

Kalın

Mayalı hamurdan yapılır. Yaklaşık 500 gramlık parçalara ayrılan hamur 2 cm kalınlığında açılır, tandırda pişirilir. Kars Arpaçay’da yapılır.7
 

Lavaş (Lavaj Ekmeği)

Mayalı hamurdan yapılan yufkaların kızgın tandır duvarlarına yapıştırılmasıyla pişirilen ekmek türüdür. Sivas civarında fırınlarda pişirilmektedir. Lavaş ekmek genellikle Erzurum, Kars, Muş, Konya (Yunak), Erzincan gibi yörelerde yapılır.

Lavaş piştikten sonra çoğunlukla 30-40 cm uzunluğunda 15-20 cm genişliğinde 1-1,5 cm kalınlığında elips şeklinde olmaktaysa da bazen büyüklüğü değişmektedir.7, 17, 18 Lavaş ekmek, Elazığ yöresinde "tandır ekmeği" olarak bilinmektedir.19

Mayalı (Mayalı Sepe)

Mayalı hamurdan 1 cm kalınlığında 10-15 cm çapında daire şeklinde açılan hamurların sac üzerinde pişirilmesiyle elde edilen ekmektir. Bazı yörelerde fırında pişirilir.7 Bazı yörelerde ise tandır üzerine kapatılan sac üzerinde (Niğde-Karaman-Sivas) pişirilmektedir. Niğde’de "mayalı sepe" olarak adlandırılmıştır.16 Aynı şekilde fakat biraz büyükçe yapılan ve pişirilen ekmeğe Sivas civarında “ekşili ekmek” denilmektedir.7 Mayalı ekmek, Elazığ, Hatay (Kırıkhan), Gaziantep (Islahiye), Mardin (Kızıltepe), Konya (Çumra-Ereğli-Karaman), Niğde, Aksaray gibi yörelerde yapılmaktadır.7

Pıt-Pıt

Mayalı hamurdan yapılır. İstenilen büyüklükte, yuvarlak şekil verilir. Tekrar mayalandırılarak fırında pişirilir. Çorum Osmancık’ta yapılan bir tür ekmektir.7, 11

Pobuc

Mayalandırılan hamurdan 15-20 cm çapında yuvarlak ve kalınca şekil verilerek hazırlanan ekmekler tandıra yapıştırılarak pişirilir. Sivas-Gemerek’te yapılmaktadır.7
 

Sac Ekmeği

Urfa (Hilvan) da açık ekmek denilir. Mayalanmış hamurdan 2- 3 mm kalınlıkta açılarak elips ve daire şekli verilen hamur sac üzerinde pişirilir. Pişirilen ekmeğin kalınlığının 3- 4 mm veya daha kalın olduğu belirtilmiştir.7

Sivas yöresinde, mayalanan hamurdan el ya da oklava ile 15- 20 cm çapında 1 cm kalınlıkta açılan hamurun sacta pişirilmesiyle elde edilen ekmek türüdür. Taze veya bir kaç günlük tüketilmektedir.15

Sac Arası Ekmeği (İki Sac Arası)

Bu ekmeğe kapama, sac kapama, kastra ekmeği de denilmektedir. Sac ekmeği gibi hazırlanır, fakat biraz kalın açılır. Hazırlanan hamur kızgın sac üzerine konur ve bunun üzerine, üstü küllü ve korlu kızgın sac kapatılarak ekmek pişirilir.

Bu ekmek Akşehir (Gözpınar), Sivas (Bedirli), Kayseri (Tomarza), Niğde (Höyük-Bor), Manisa gibi yörelerde yapılmaktadır.7

Somun

Her yerde görülen ve herkesce bilinen somun, yuvarlak, üstü kabarık ve kenarları daha ince ekmek çeşididir. Mayalanan hamurdan 2- 3 cm kalınlığında yuvarlak ekmekler yapılır. Bazı yörelerde hamura haşlanmış patates katılır. Evlerde ya da mahalle fırınlarında pişirilebilir.1, 7

Pişen ekmeğin kalınlığı 5- 6 cm, çapı ise 15- 20 cm kadardır. Rengi, kullanılan unun randımanına göre esmer ya da beyaz olur. Evlerde yapılanlar kepekli undan yapıldığı için somun renginin genelde esmer olduğu belirtilmiştir. Somun genellikle 2- 3 gün için yapılır. Antalya, Burdur, Isparta, Mersin gibi şehirlerde evlerde yapılan çarşı fırınlarında pişirilen fırın ekmeği, bir tür somun ekmektir.12

Somun ekmeği Suşehri’nde “fırın ekmeği” ya da “muhacir somunu” olarak adlandırılır. Muhacirlerin somun hamuruna, tadının ve renginin güzel olması için süzülmüş patates veya peynir suyu kattıkları belirtilmiştir13.

Somun ekmeği küçük olursa “göbüt” adı verilir.1 Sivas civarında ise küçük somuna “somuncuk” dendiği belirtilmiştir.15

Tandır Ekmeği

Tandır, yere çukur kazılarak yapılan bir tür fırın şeklinde tanımlanabilir. Tandır ekmeği, gömme tandır denilen tandırlarda yapılır. Gömme tandır, pişmiş topraktan yapılmış, tabanı geniş ve düz, ağzı dar yarım koni biçiminde büyük bir küpe benzer. Evlerde bahçe ya da sekilere gömülür. Altında hava alması için “kulle” denilen bir delik bulunur.1, 2, 16

Ateş tandırın taban kısmında yakılarak duvarları ısınır. Hamur tandırın duvarında düşmeden kalabiliyor ise tandır tavında demektir. Tandır ekmeği, lavaş, çörek vb. tandırda yapılır.7

Bazı yörelerde ocak şeklinde derince ve büyük taşlarla yapılmış, içi ve dışı çamurla sıvanmış, kulleli yapma tandırlar kullanılır. Yapma tandırların üzerine sac kapatılarak ekmekler sac üzerinde pişirilir.16, 20 Genellikle yufka, bazlama, çörek vb. pişirilmektedir.

Tandır ekmeğine, mayalı hamurdan istenilen büyüklükte alınarak elle 2-3 cm inceltilerek ya yuvarlak ya da ortası delik halka şekli verilebilir. Bazı yörelerde yufka gibi 1-2 mm kalınlıkta açıldığı belirtilmiştir19. Hamurun tandıra gelecek kısmı hafif ıslatılır ve kızgın fırına yapıştırılır.7, 16, 21 Pişen ekmekler “eğiş” denilen aletle tandırdan alınırlar. Tandır ekmeklerinin pişmiş kalınlığı 4- 5 cm, çapı ise 15-20 cm halka ya da daire şeklinde olmaktadır. Yufka gibi açılanların kalınlığı 2-3 mm’dir.7

Tandır ekmeği Erzurum, Erzincan, Elazığ, Diyarbakır, Ağrı, Kayseri, Hatay, Eskişehir, Mardin, Malatya, Sivas, Siirt, Yozgat, Urfa7 ve Konya’da21 yapılmaktadır. Niğde yöresinde tandır çöreği olarak bilinir.16

Taşlı Fırın Ekmeği

Un, su, tuz ve maya karıştırılarak pide hamuru kıvamında yoğrularak mayalandırılır. Hamur bezelere ayrılır ve elle yuvarlanarak tekrar mayalandırılır. Sonra hamurların üzeri unlanarak elle yassıltılır.

Fırın yakılır ve içine çakıl taşları atılır. Ateşin etkisiyle taşlar ısınır. Hazırlanan hamurlar bu kızgın taşların üzerine atılarak pişirilir. Pişince taşlarla birlikte çıkarılarak sonra taşlarından temizlenir.

Pişirilen ekmeğin kalınlığı 3 cm, çapı 12-15 cm ve şekli yuvarlaktır. Bu tip ekmek Malatya’da Darende civarında yapılmaktadır.7

Tepsi Ekmeği

Mayalı hamur yağlanmış sini ve kenarları yüksek dört köşe tavalara konur ve fırında pişirilir. Bu ekmek türü Niğde’de yaşayan Rumeli muhacirleri tarafından yapılmaktadır16.

Tepsi ekmeği, Ege bölgesinde fırın ya da ev ekmeği olarak bilinmektedir. Evde hazırlanan mayalı hamurun tepsi ya da sinilere dökülerek fırında (çarşıda-evde) pişirildiği belirtilmiştir. Aydın’da nohut mayası kullanıldığı belirtilmiştir.9

Yuvarlak

Mayalı ekmek hamuru ile yapılan bir ekmek türüdür. Hamurdan 10 cm genişliğinde, 20 cm uzunluğunda hamurlar hazırlanır, tepsiye dizilir, susam ve haşhaş sürülür. Akşamüzeri fırına götürülür. Ilık fırında sabaha kadar pişer. Çuvaldızla ipe dizilerek asılır. Yeneceği zaman ıslatılır. Yuvarlak Isparta’da yapılan bir ekmek çeşididir.12
 

Mayasız Ekmekler

Mayasız ekmekler çeşitli unlara su, tuz katılarak yoğrulup oklava ile açılarak ya da şekil verilerek pişirilmesinden elde edilen türlerdir.7,8
 
 

Bazlama

Un, su, tuz ile hazırlanan hamurla yapılan, sacta pişirilen ekmektir. Bazı yörelerde mayasız olarak yufkadan biraz daha kalın ve küçük hazırlanan, sacta pişirilen ekmek türü olarak belirtilmiştir.

Tablama (Adıyaman-Trabzon-Malatya) adı verilen ekmekte bir nevi bazlamadır. Yufkadan daha kalın ve küçük olarak yapılır ve sacta pişirilir.1,22 Mayasız bazlamaya Zonguldak ve Çankırı’da “göbü1, İzmir’de bezdirme, Manisa’da pezdirme adı verilir.9 Antalya’da darı ekmeği denilen bazlamanın yapıldığı belirtilmiştir.12

Fetil

Taze olarak yenmesi gereken ekmek türüdür. Yufkadan kalın ve küçük olarak yapılır ve saçta pişirilir. Kepekli undan yapılırsa daha lezzetli ve besleyici olur. Sivas ve Elazığ yöresinde yapıldığı belirtilmiştir.1, 15

Güdül

Sacta veya tandırda pişirilen mısır ya da buğday unundan yapılan bir tür ekmektir. Samsun, Sivas, Amasya, Tokat civarında bilinir1

Gartalaş

Mayasız hamurdan yufka ekmeği gibi yapılıp sacta pişirilir. Bursa, Bolu ve Eskişehir yörelerinde yapılmaktadır.1

Kömeç (Kömme, Kömbe)

Külde pişirilen mayasız ekmeğe Trabzon ve Zonguldak’ta "kömeç" denir.1 Kömeçin, Zonguldak yöresinde tuzsuz yapıldığı belirtilmiştir.23

Balıkesir’de “kömme” adı verilen bir ekmek türü vardır. Bu da yeni sönmüş ocağın kıvılcımlı küllü ateşine gömülerek pişirilen ekmek olarak belirtilmiştir. Mayalı ya da mayasız olduğu belirtilmemiştir.24

Kömme-Gömbe “Anadolu’nun birçok yerinde mayalı ya da mayasız, yağlı ya da yağsız olarak yapılan bir çeşit kül pidesidir,” şeklinde açıklanmıştır. Sinop civarında kömbeye kete ve bazlamaya sac ketesi denir.1

"Kömbe" adı ile Sivas’ta mayasız çok yağlı su ile yapılan hamurdan ekmek yapılmaktadır. Hamur tepsiye yayılır, parmak veya kaşıkla nakış yapılır. Üzerine sıcak küllü saç kapatılarak pişirilir.15
 
 

Mısır Ekmeği

Genellikle Karadeniz Bölgesinde yapılan ekmek türüdür. Mısır unu, tuz ve su ile hamur yapılır. Genelde mayasız yapılır. Bazı yörelerde (Sinop-Türkeli, Trabzon-Arsin, Kastamonu İnebolu) mayalı olarak yapıldığı belirtilmiştir.

Mısır ekmeği sacta pişirildiği gibi tepsiye dökülerek fırında da pişirilebilir. Fırında pişirilenlerde, hamurun kalınlığı 2-3 cm olmalıdır. Saçta pişirilenlerde ise hamur 1-1,5 cm kalınlıkta ve 15-20 cm çapında, daire şeklinde yapılmalıdır. Yağlanmış tepsi ya da tavaya konulan hamurlar fırında veya kuzine sobada pişirilirler.

Hamurun üzerine yumurta sürülürse, buna yumurtalı mısır ekmeği adı verilir.

Mısır ekmeği, pişince piştiği kabın şeklini alır ve 2-3 cm kalınlığında olur. Doğal olarak rengi sarıdır.

Mısır ekmeği çabuk bayatladığı ve ufalandığı için günlük yapılır7.

Mısır ekmeğine Ordu’da “toraman” denilmektedir.1

Mısır ekmeğinin Sinop’ta farklı yöntemle hazırlandığı belirtilmiştir. Kaynayan suyun içerisine mısır unu ve tuz yavaş yavaş eklenirken bir taraftan da karıştırılır. Yağlanmış 3-4 cm derinliğinde tepsiye dökülerek, kızgın fırında altı üstü kızarıncaya kadar pişirileceği belirtilmiştir.25

Artvin yöresinde mısır unundan mayasız olarak hazırlanıp “bileki” denilen (mutfakta toprak zemine gömülü taştan yapılmış tepsi şeklinde bir pişirme aracı) araç içinde pişirilen ekmeğe “cadi” denilmektedir.7
 
 

Ter Ekmeği

Yufka benzeri bir ekmektir. Yufka gibi açılır, yağsız olarak sacta pişirilir. Et yemekleri ve sulu yemekler olduğu zaman yapılır içine soğan, yumurta konularak sarılıp yenir. Ayrıca ter ekmekten “bandırma” denilen bir yiyecek yapılır. Bunun için pişmiş ter ekmekleri kare şeklinde parçalara ayrılır. Üzerine ceviz konur, kenarları kapatılarak tepsiye dizilir ve üzerine sıcak hindi suyu dökülür.7

Yufka

Anadolu’da yaygın olarak yapılan yufka geleneksel Türk mutfağının önemli ekmeklerindendir. Türkmen dilinde yufka her şeyin incesi demektir.1 Yufka bazı yörelerde şebit-sepit-Şipit (Tekirdağ-Malkara), “İşkefe” (Tokat-Artova), “Gardalaç” (Tokat- Eskişehir-Ankara) buğday veya (Bolu-Kastamonu-Sivas) mısır unu ile yapılır1. Şipit Denizli’de kalın yufka olarak belirtilmiştir.

Mayasız olarak yoğrulan hamur bezelere ayrılır. Bezeler oklava ile 1-2 mm kalınlıkta, 50-100 cm çapında daire şeklinde açılıp, kızgın sac üzerinde pişirilir.

Pişmiş yufka, 50-100 cm çapında 1 mm kalınlıkta daire şeklindedir. Rengi, yapıldığı unun randımanına göre değişmektedir.

Ankara ve Kırıkkale’de yufka hamuruna limon tuzu, ayran, süt veya ekşi erik pestili karıştırılmaktadır. Kırklareli’nde hamura yumurta ilave edildiği belirtilmiştir.7 Denizli’de hamura haşhaş katılarak da haşhaşlı yufka yapılmaktadır.9
Yufka dayanıklılık bakımından en uzun ömürlü ekmektir. Bir altı ay dayanabilir. Uzun süre dayanması isteniyorsa sac üzerinde biraz kurutulmalıdır.7

Niğde civarında kış hazırlıkları içinde kuru yufka ekmeği de yer alır. Aileler 6- 9 aylık ekmeğini, komşularıyla yardımlaşarak (imece) yaparlar. Yörede bu şekilde kış gelmeden hazırlanan yufkaya ‘kış ekmeği” denir. Bu ekmekler yeneceği zaman ıslatılmaları gerekmektedir.16, 20 Yufka kısa sürede tüketilmek için az miktarda da yapılmaktadır. Yufkanın Anadolu’da yaygın olarak yapıldığı kaynaklarda belirtilmiştir.1, 7, 9, 12, 15, 18, 26

Yufka ekmeğinin içine peynir, çökelek, kıyma, sucuk, pastırma, yumurta, piyaz, erişte, pilav, ceviz, üzüm gibi maddeler konularak düremeç, sıkma veya sıkmaç denilen dürümler hazırlanabilir.15

İçel’de mısır ve darı unundan yapılan yufka ekmeğine tapıl adı verilmiştir.1
 

Sonuç ve Öneriler

Anadolu’nun verimli topraklarında yetiştirilen tahıllar, bunlardan özellikle buğday, halkın temel besin maddesi olan ekmeğin esas maddesini oluşturur. Türk kadınının becerikli ellerinde şekillenen hamurdan birçok türde ve lezzette ekmekler yapılmıştır. Bu da Türk mutfağının zenginleşmesine katkıda bulunmuştur.

Genelde her bölgede mayalı ve mayasız olarak ekmek türlerinin yapıldığı, bu ekmeklerin çoğunlukla sacta, fırında ve tandırda pişirildiği görülmüştür. Ekmeklerin yanı sıra çörek ve diğer çeşitlerin çokluğu halkın hamur işlerine verdiği önemi belirtmektedir.

Günümüzde, eskiden yapılan lezzetli ekmekleri bulmak zordur. Köylerde bulunabilir belki; ama şehirlerde evinde ekmek yapanlar azınlıkta, belki de hiç yoktur.

Geleneksel Türk Mutfağında yer alan ekmeklerin yaşatılması için özellikle şehirlerde lokantacılar bu konuya önem verebilirler. Yöresel ekmeklerden kendi ihtiyacı kadarını kendi tesisinde yaparak tandır, fırın veya sacta pişirebilirler. Fırınlarda da yöresel ekmeklerin yapılmasına yer verilmelidir. Ayrıca evlerde ekmek yapımı özendirilmeli, bunun için fabrikaların, evlerde iyi sonuç verebilecek ekmeklik unlar imal edip piyasaya sürmeleri önerilebilir.
İlgili örgün eğitim kurumlarında öğrencilere geleneksel ekmek yapımı öğretilmelidir.
Geleneksel ekmek çeşitleri üzerinde geniş kapsamlı bilimsel araştırmaların yapılması gerekmektedir.

Kaynaklar:

1 Oğuz, Burhan,1976, Türkiye Halkının Kültür Kökenleri 1, İstanbul Matbaası, İstanbul.

2 Ögel, Bahaddin, 1985, Türk Kültür Tarihine Giriş IV. Ankara Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları.

3 Yücecan, Sevinç, 1992, “Türklerde Beslenme Kültürü” Dördüncü Milletlerarası Yemek Kongresi, Düz: Feyzi Halıcı, Konya Kültür ve Turizm Vakfı Yayını, 291- 297

4 Gündüz, Hüsnü, 1990, “Beslenmede Ekmeğin Rolü” Ekmekçilik Semineri, İstanbul Ticaret Odası Yayını, No:26, 3- 12.

5 Özdanyal, Bünyamin, 1990, “Ekmek Yapımında Kullanılan Katkı Maddeleri Ve C Vitamini İle Üretilen Ekmekler” Ekmekçilik Semineri, İstanbul Ticaret Odası Yayınları No:26, 33- 43.

6 Sümbül, Yusuf, 1990, “Ekmek Katkı Maddesi Olarak Emilgatörler”, Ekmekçilik Semineri, İstanbul Ticaret Odası Yayınlar, No:26, 44- 47

7 Tekeli, Tahsin, 1970, Türkiye’de Köy Ekmekleri Ve Tekniği, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları:402, Ankara.

8 Kılıçarslan, Ç. ve S. Özdal, 1992, “Türkiye’de Yöresel Ekmek Çeşitleri”, (Yayınlanmamış Bitirme Ödevi), Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Bilimi ve Teknolojisi Bölüm

9 Halıcı, Nevin, 1981, Ege Bölgesi Yemekleri, Güven Matbaası, Ankar

10 Koşay, H. Z. ve A. Ülkücan, 1961, Anadolu Yemekleri ve Türk Mutfağı, Milli Eğitim Basımevi, Ankara, 35- 37.

11 Barın, Nimet, 1982, “Türkiye’de Ekmek Türleri, Tüketim Durumları ve Bu Ekmeklerin Besin Değerleri”, Geleneksel Türk Yemekleri ve Beslenme, Haz: Feyzi Halıcı, Konya Turizm Derneği Yayınları, 214- 226.

12 Halıcı, Nevin, 1983, Akdeniz Bölgesi Yemekleri, Arı Matbaası, Konya.

13 Ege, İlyas, 1975, “Suşehrinde Rumeli Yemekleri”, Sivas Folkloru, 111, 3, 26,
15- 17.

14 Ünver, Süheyl, 1952, Fatih Devri Yemekleri, Kemal Matbaası, İstanbul.

15 Üçer, Müjgan, 1992, Sivas Halk Mutfağı, Sivas’ta Halk Kültürü Araştırmaları; 1. 15- 30.

16 Ongan, Halit, 1958, “Niğde’de Ekmek Ve Kış Ekmeği Faaliyetleri”, Türk Etnografya Dergisi, 3, 67- 77.

17 Yurt Ansiklopedisi, Türkiye İl İl: Dünü Bugünü Yarını, 1982, 10 C.
Anadolu Yayıncılık, İstanbul, IV, 2775.

18 Demiral, Ayten, 1968, “Kars Yemekleri Tandır Lavaşı”, Kars İli, IV, 46, 14.

19 Yurt Ansiklopedisi, Türkiye İl İl: Dünü Bugünü Yarını, 1982, 10 C., Anadolu Yayıncılık İstanbul, IV, 2565.

20 Turgay, Oğuz, 1977, “Niğde’de Düğün, Buğday Dövme ve Ekmek Yapma” Türk Folklor Araştırmaları, XVII, 337, 8069.

21 Halıcı, Nevin 1979, Geleneksel Konya Yemekleri, Konya Kültür ve Turizm Vakfı Yayınları, Konya.

22 Halıcı, Nevin, 1991, Güney Doğu Anadolu Bölgesi Yemekleri, Arı Ofset Matbaacılık, Ankara.

23 Yurt Ansiklopedisi, Türkiye İl İl: Dünü Bugünü Yarını, 1982-84, 10 C., Anadolu Yayıncılık. İstanbul, X, 7798.

24 Yurt Ansiklopedisi, Türkiye İl İl: Dünü Bugünü Yarını, 1982, 10 C., Anadolu Yayıncılık A.Ş. İstanbul, İl, 1200-1201.

25 Aydın, B. ve S. Birer, 1986, “Sinop İlinin Yemek Alış. kanlıkları, Tipik Yemek Tarifleri, Standartlaştırılması, Kullanılan Mutfak Araçları ve Yabani Otlar”, Türk Folklor Araştırmaları 1., Kültür ve Turizm Bakanlığı, Milli Folklor Araştırmaları Dairesi Yayınları 73, Ankara.

26 Oral, Zeki, 1956, “Selçuklu Devri Yemekleri ve Ekmekleri”, Türk Etnografya Dergisi, 1, 73- 76.

 
En sağlıklı ekmek hangisi?
Bir tarafta dillendirilen buğday krizi, diğer tarafta zararlı un katkı maddeleri ve Türkiye’nin Guinness rekoru kıran ekmek tüketimi… İstanbul Halk Ekmek Cebeci İşletme Müdürü Gıda Mühendisi Ünal Akgül sorularımızı yanıtladı.

“Bu yıl buğday sıkıntısı beklenmiyor”

Birleşmiş Milletler’in yaptığı açıklamaya göre önümüzdeki 5 yılda dünyada “buğday krizi” bekleniyor. Bu konuda ülkemizde durum nedir, buğdayla ilgili bir kriz bekliyor musunuz?
 
Geçtiğimiz yıl oluşan kuraklık ve yapılan açıklamaların ardından, hasat sonrası böyle bir endişe vardı ve 4-5 ay önce un fiyatları birden sıçrama yaptı, ancak sonradan fiyatlar yüzde 25 geriledi. Bu yılki hasatla beraber fiyatların daha da geriye düşmesini bekliyoruz.

Toprak Mahsulleri Ofisi’nin yurdun muhtelif bölgelerinde depoları var. Tam rakamları bilmemekle beraber, limitleri doğrultusunda depolama yaptıklarını biliyoruz.

Biz toplum olarak biraz spekülasyonları seviyoruz, onlar olmasa, aldığımız bilgiler doğrultusunda önümüzdeki dönemde buğday ihtiyacımızı karşılayabileceğimizi ifade edebiliriz.

Dünyadaki küresel ısınma ve iklim değişiklikleri ile beraber ani değişiklikler olabilir, böyle bir durumla karşılaşılmadıktan sonra, bir sıkıntı beklenmiyor.

Bu yıl aldığımız bilgilere Güneydoğu Anadolu bölgesi hariç, Türkiye geneli buğday üretimi iyi gidiyor. Güneydoğu Anadolu’da yağış az olduğu için üretim zayıf ama Akdeniz ve İç Anadolu bölgesinde ürün beklenenden fazla; bu vesile ile Türkiye geneli buğday hasadının da iyi olması bekleniyor.

Sonuç olarak aldığımız bilgiler ışında bu yıl için buğday sıkıntısı beklenmiyor!

“Katkılı un istemiyoruz”

Piyasada satılan unların hepsi koruyucu katkı maddesi içeriyor mu?
Halk Ekmek olarak yerli üretim buğday ununu tercih ediyoruz. Unlar bize gelirken fabrikaya üretime almadan önce büyük hassasiyet gösteriyoruz. Aynı zamanda bir kamu kuruluşuyuz. İstanbul’a ekmek üretiyoruz, amacımız sadece ucuz ekmek üretip satmak değil! Prensibimiz ucuz ama sağlıklı ve kaliteli ekmek üretmek…

Halk Ekmek olarak fabrikaya gelen unları kamyondan indirmeden numune alıp, ileri teknoloji laboratuarlarımızda test ederiz. İstediğimiz standartların altındaysa, herhangi bir katkı veya koruyucu içeriyorsa kamyondan indirmeden geri iade ederiz.

Herhangi bir gözden kaçma durumuna karşı bir depoda test edilir, burada herhangi bir koruyucu veya katkı maddesi tespit edilirse, firmaya un geri iade edilir ve bir de ceza kesilir.

Un değirmencilerine koyduğumuz şartlarından bir tanesi, unların kesinlikle koruyucu ve katkı içermemesidir.

Üretici firmalar bazen karşı çıkıp, Kodeks ve Sağlık Bakanlığı izin veriyor diyebiliyor. Biz yine tekrar ederek, “izin olsa da biz sizden un istiyoruz, katkılı un istemiyoruz” diyoruz.

Firmamız bünyesinde alanında uzman gıda mühendisleri ve kimya mühendisleri çalışıyor. Ekmek teknolojisini bilen ve dünyadaki gelişmeleri sürekli araştırıp takip eden bu arkadaşlar gerektiği durumda üretim esnasında, zararlı olmadığı onaylanmış gereken katkıyı belirleyip ilave ediyorlar.
İsteyen olursa unlarımızı verebiliriz, test edebilirler.

Un değirmenden geçtikten sonra 1 ay kadar dinlenmeye bırakılırsa, kendiliğinden beyazlaşır, ilave beyazlatıcıya gerek kalmadan, havadaki oksijenle beraber doğal haliyle olgunlaşır. Sonuçta un pamuk beyazlığında olmasa da, ekmeğin istediği beyazlıkta olur! Bu yüzden dışarıdan herhangi bir beyazlatıcıya gerek yoktur. Dinlenmiş unun su kaldırma oranı artar ve bir miktar beyazlar. Bizim diğer fırıncılara da tavsiyemiz, unu doğal haliyle almaları ve dışarıdan ekstra katkılar ilave etmeden doğal yöntemlere başvurarak üretmeleri, katkıya izin verilse bile!

“Ekmek beyazlaştıkça vitamin ve mineral bakımından zayıflar”

Kepekli ekmek mi daha sağlıklı, beyaz ekmek mi?
Kesinlikle kepekli ekmek daha sağlıklı, beyaz ekmekte vitamin ve mineral kaybı oluyor. Toplumda bütün esmer ekmeklerin kepekli olduğuna dair bir görüş var. Gerçek öyle değil.

Ekmek yapımında en değerli un tam buğday unudur. Kepeğinden ayrılmamış buğdaydan çekilir. Kepekli undan daha da fazla, öncelikle tam buğday unundan yapılmış unları tavsiye ediyoruz.

Vatandaş beyaz un tüketmesin mi?
Biz tüketiciye beyaz un yerine, yüzde 10 - yüzde 25 oranında kepek katkılı unu tüketmesini öneriyoruz. Un esmerleştikçe vitamin ve mineral değeri artar, beyazlaştıkça da vitamin ve mineral bakımından zayıflar. Beyaz unun avantajı kolay ve kabarmış ekmek yapmaktır.

Kabarmış, pişkin, mis gibi kokan beyaz ekmekler vücudumuza faydalı mıdır?
Değildir! Beyaz ekmeğin, güzel kokması, kabarmış ve pişkin olması besleyici olduğunu göstermez. Sadece göze hoş görünür. Buğdayın plastik ve elastik yapısı beyaz tarafında bulunur. Besleyici tarafı da buğdayın kabuğundadır!

Ekmek alırken nelere dikkat etmemizi önerirsiniz?
Tam buğday unundan yapılmış ekmeği öneriyoruz. Tam buğday ununda kepek oranı ortalama yüzde 13’tür. Ancak ilave değil, buğdayla beraber öğütüldüğü için kepekli undan daha faydalıdır.
Kepekli ekmekte beyaz una yüzde 25 oranında kepek ilave ediyoruz ama tam buğday unundaki besleyici değerleri yakalayamıyor.

Sıralama yapacak olursak; öncelikle tam buğday ekmeğini tavsiye ediyoruz. Bulunamazsa kepekli ekmeği, kepekli ekmek yoksa son olarak beyaz ekmeği öneriyoruz.

Türkiye’de ekmek tüketim oranı çok yüksek. Bu doğrultuda “beyaz ekmekle insanlar tam doymuyor, bu yüzden fazla ekmek yiyor” sonucu çıkar mı?
Mantık doğru! Şu açıdan doğru, kepekli ve tam buğday ekmeğini yemek isteseniz de belli bir oranda doyacağınız için fazlasını yemek istemezsiniz! Bir dilim tam buğday ekmeği veya bir dilim kepek ekmeği yeseniz doydum demeye başlarsınız ama beyaz ekmekten üç dilim yeseniz hala doygunluk hissedemezsiniz. Beyaz ekmeği ağzınıza attığınız gibi erir ve yedikçe yemek istersiniz, tatlı gelir, hızlı bir şekilde kana karışır, şeker yükselir, ardından kısa zamanda tekrar acıkırsınız.

Beyaz ekmek rafine olduğu için rafine olan tüm gıdalarda olduğu gibi, başlangıçta hafif oluyor ama yiyene bir faydası olmuyor!

Beslenme ve tıp uzmanlarından sık duyduğumuz tavsiyelerden biri ağzınıza aldığınız lokmayı iyice çiğneyebildiğiniz kadar çiğneyin. Hazım ağızda başladığı için ve yemeye başladıktan sonra çiğneme ile beraber belli bir zaman dilimde vücut doygunluğa ulaşıyor. Beyaz ekmeği ağzınızda çiğneme şansınız yok, dişlerinizin arasında eriyip gidiyor.

Tam buğday ve kepek ekmeğini çiğnemeden yutma şansınız yok, çiğnemek için belli bir efor sarf etmeniz gerek. Yavaş yavaş çiğnendiği için doygunluk hissi zamanında gelişiyor ve dolayısıyla fazla yiyemiyorsunuz.

Toplumumuzda ekmek tüketme alışkanlığı çok yüksek. 2006 yılında en fazla ekmek tüketen ülke olarak Guiness rekorlar kitabına girdik. Yılda kişi başı 200 kg. ekmek tüketiyoruz! Madem ekmeği bu kadar çok tüketiyoruz, doğru olan ekmeği tüketerek günlük vitamin ve mineral ihtiyacımızı karşılayabilecek tam buğday ekmeğini tüketelim.

Vitamin haplarından almayalım folik asidi, vitamin haplarından almayalım demiri, A vitamini, B vitaminini! Ekmekten alabileceğimiz tüm vitamin ve mineralleri tam buğday ekmeğinden fazlasıyla alabiliyoruz.

Organik Tarım Projesi ile Doğu'ya iş imkanı

Halk Ekmek’in “Organik Tarım Projesi” çalışmaları hakkında bilgi alabilir miyiz?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ortak yürüttüğümüz Organik Tarım projesi 2005 yılında başladı.
Hem dünyadaki, hem de Türkiye’deki duyarlılıklar bizi o noktaya getirdi. Madem ekmek üretiyoruz, madem ekmeğin ham maddesi buğday, özellikle Doğu Anadolu’dan İstanbul’a yoğun göçü de göz önünde bulundurarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile bu projeyi başlattık.

Proje için en uygun olan Halk Ekmek’ti. Halk Ekmek olarak Doğu Anadolu’da 8 ilde projeyi yürütüyoruz. Proje ile beraber 600 aile iş imkânı sağlandığı için İstanbul’dan memleketine geri göç etti. Oradaki çiftçiyi desteledik. Ürettiği “organik buğday”ı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Halk Ekmek olarak alım garantili ekim yaptırdık. Organik tarım çalışmaları yapıldı, sertifikaları verildi. Başlangıçta 5 yıllık planlanan proje, 3 yıldır devam ediyor.

Kalan zamanı değişik çalışmalarla değerlendireceğiz. Oradaki halk eğitilmiş durumda, bu proje devam edecek…

Yılda 10 bin ton “organik buğday” proje kapsamındaki, Erzurum, Erzincan, Kars, Ağrı, Muş, Bingöl, Sivas, Bayburt illerimizde üretiliyor. Tüm desteklerini veriyoruz. Piyasa fiyatının yüzde 30 üzerinde fiyat vererek, sözleşmeli çiftçiden buğdayları alıyoruz. Organik un ve organik ekmek yapıyoruz. İstanbul halkına sunuyoruz.

Bir taşla iki kuş vurmuş oluyoruz. Hem İstanbul halkına organik ekmek sunuyoruz, hem de Doğu Anadolu illerimizdeki halkımıza iş imkânı sağlamış oluyoruz.

YİYECEKLERİNİZİ ATIYORMUSUNUZ?

 

 

Son Güncelleme ( Cuma, 16 Mart 2018 )
 

Hastalarımız

Rüstem Yemez Amaliyat Oldu

 ImageRüstem Yemez Kalpkırizi Gecirdi

 
Mine Metinyurt Amaliyat Oldu

 Image Mine Metinyurt Giresunda Amaliyat Oldu

 
İlhan Metinyut Amaliyat Oldu

Imageİlhan Metinyurt Giresunda Amaliyat Oldu 

 
ABDULKADİRE ELEKTRİK CARPTI

ImageSırrıgilin Kadire Köyde Elektrik Carptı 

 
Eski Muhtar Amaliyat Oldu

 Image  Eski Muhtar Zafer Metinyurt'a Kalp Pili Takıldı

 
Samiye Yüceyurt Amaliyat Oldu

 Image Samiye Yüceyurt Giresun Devlet Hastanesinde Amaliyat Oldu

 
Durak Hoca Amaliyat Oldu

 Image Durak Ağca Amaliyat Olmuştur

 
Samiye Yüceyurt Hastanede Yatmaktadır

 ImageSamiye Yüceyurt Giresun Devlet Hastanesinde Yatmaktadır

 
Emin Ağca Sivas Devlet Hastanesinde

Image Hacıgilin Emin Sivas Devlet hastanesinde 

 
Hacıarifoğlu Amaliyat oldu

Image Arif Hacıarifoğlu Trabzonda Amaliyat Oldu

 
Ali Hocayı Kaybettik

Image Ali Dursun Hocayı Kaybettik 

 
Zırhoğlu Ayşe Hastanede

Image Zırhoğlu Ayşe Yayıkcı Giresun Cocuk Hastanesinde

 
Medine Yanıkdağ Yoğun Bakımda

Image Mehmet Yanıkdağnın Hanımı İzmirde Yoğun Bakımda

 
Ali Hoca Yoğun Bakımda

Image Ali Dursun Giresunda Yoğun Bakımda Yatmaktadır

 
Rahime Ablamızda Hastanede

ImageRahime Bekiroğlu Dragos Hastanesinde Yatmaktadır 

 
Ahmet Vermez'de Yoğun Bakımda

ImageCorena Sebebiyle Ahmet Vermezde Yoğun Bakımda Yatmakta

 
Bizede Bulaştı Corana

ImageAbbasgilin Ahmet Metinyurtta Corana Sebebiyle Hastanede Yatmaktadır

 
Nezaket Canikli Uran Amaliyat Oldu

 Nezaket Ablamız Amaliyat Oldu

 
Nezahat Metinyurt Amaliyat Oldu

Nezahat Metinyurt Acıbadem Hastanesinde Amaliyat Oldu

 
Topal Hacı Kaza Gecirdi

 Image İbrahim (HACI)  Yanıkdağ Orduda Kaza Gecirdi

 
KEKLİK ABLAMIZ HASTANEDE

Image KEKLİK YANIKDAĞ OSMANCIK DEVLET HASTANESİNDE

 
ÖMER VERMEZ ANJİYO OLDU

ImageÖMER VERMEZ MEDİCİNE HASTANESİNDE ANJİYO OLDU 

 
MUSTAFA AĞCA GİRESUNDA HASTANEDE

 Image MUSTAFA AĞCA  HASTANEDE

 
REMZİ AĞCA YOĞUN BAKIMDA

 ImageREMZİ AĞCA YOĞUN BAKIMDA YATMAKTADIR

 
ZÜLEYHA AMALİYAT OLDU

Image BAŞKANIN EŞİ AMALİYAT OLDU

 
GÜLBEYAZ VERMEZ ANJİ OLMUŞ

Image MUSTAFA & ÖMER VERMEZİN ANNESİ ANJİ OLMUŞ

 
ZÖHRE YAYIKCI HASTANEDE

 ImageESKİ MUHTAR KEMAL YAYIKCININ YENGESİ  ZÖHRE YOĞUN BAKIMDA

 
MUSTAFA YAYIKCI AMALİYAT OLDU

Image Zırhoğlu Mustafa Amaliyatoldu

 
REMZİ VERMEZ AMALİYAT OLDU

 Image  TELLİLİN REMZİ ELİNDEN AMALİYAT OLDU

 
ALİ METİNYURT HASTANEDE

Image ALİ METİNYURT OKMEYDANI HASTANESİNDE YATMAKTADIR

 
MİNTA METİNYURT YOĞUN BAKIMDA

MİNTA METİNYURT KELKİT DEVLET HASTANESİNDE YOĞUN BAKIMDA YATMAKTADIR

 
CİCEKCİ'NİN TORUNUNA SİLAHLI SALDIRI

 Image MURAT YANIKDAĞNIN OĞLU REFİK SİLAHLI SALDIRIYA UĞRADI

 
MELEK ABLAMIZ YOĞUN BAKIMDA

 

MELEK AĞCA YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNDE YATMAKTADIR

 
YENGEMİZ AMALİYAT OLDU

YAŞAR TAŞTANIN HANIMI AMALİYAT OLDU

 
KADİR AĞCA AMALİYAT OLDU

 ImageKADİR AĞCA taksim ilk yardım hastanesinde amaliyat oldu

 
ADNAN AĞCA HASTANEDE YATMAKTADIR

Image EMEKLİ POLİS ADNAN AĞCA HASTANEDE YATMAKTADIR

 
MEHMET AĞCA AMALİYAT OLDU

 ImageKENAN AĞCANIN OĞLU MEHMET AMALİYAT OLDU

 
BAŞKAN YENİDEN AMALİYATOLDU

Image DERNEK BAŞKANIMIZ DURMUŞ KARACAYIR YENİDEN AMALİYAT OLDU

 
ABDULLAH AĞCA TAKSİM İLK YARDIMDA

 Image SIRIGİLİN ABDULLAH TAKSİM İLK YARDIM HASTANESİNDE

 
BAŞKAN HASTANEDE

ImageDERNEK BAŞKANIMIZ DURMUŞ KARACAYIR HASTANEDE

 
HALİL İBRAHİM KARACAYIR AMALİYAT OLDU

Image HALİLİBRAHİM KARACAYIR YİNE AMALİYAT OLDU

 
SÜNDÜZ PACACI AMALİYAT OLDU

 Image MUAMMER PACACININ ANNESİ AMALİYAT OLDU

 
MUHTARIMIZ GİRESUN DEVLET HASTANESİNDE

Image MUHTAR HÜSEYİN CANİKLİ ANJİYO OLDU

 
SELİM YANIKDAĞ AMALİYATOLDU

ImageSELİM YANIKDAĞ SAFRA KESESİ AMALİYATI OLDU

 
KEKLİK YANIKDAĞ HASTANEDE

 Image KEKLİK YANIKDAĞ EVDE DÜŞMÜŞ TAKSİM İLK YARDIM HASTANESİNDE

 
HÜSEYİN YEMEZ AMALİYAT OLDU

 Image BEYTULLAH YEMEZİN OĞLU AMALİYAT OLDU

 
KEKLİK YANIKDA İLK YARDIM HASTANESİNDE

Image KEKLİK YANIKDAĞ TAKSİM İLK YARDIM HASTANESİNDE AMALİYAT OLACAK

 
HÜSEYİN YEMEZ HASTANEDE

 ImageHüseyin Yemez Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde yatmaktadır

 
KARA KIZ YOĞUN BAKIMDA

Image YUSUFOĞLU YUSUFUN HANIMI FATMA YANIKDAĞ YOĞUN BAKIMDA

 
İBRAHİM YANIKDAĞ AMALİYATOLDU

Image TOPAL HACININ TORUNU AMALİYAT OLDU 

 
VESİLE ABLAMIZ AMALİYAT OLUYOR
Image DURMUŞ KARACAYIRIN ABLASI AMALİYAT OLUYOR 
 
OSMAN YAYIKCI AMALİYAT OLUYOR
Image RÜSTEM YAYIKCININ OĞLU OSMAN AMALİYAT OLUYOR
 
HÜSNÜGÜL AMALİYAT OLDU
ImageASİM YAYIKCI'NIN EŞİ HÜSNÜGÜL AMALİYAT OLDU
 
ALİ CANİKLİ AMALİYAT OLDU
Image SALİH CANİKLİNİN KARDEŞİ ALİ AMALİYAT OLDU
 
SALİH CANİKLİ MEDİPOL HASTANESİNDE
ImageSALİH CANİKLİ BAĞCILAR MEDİPOL HASTANESİNDE YATMAKTADIR
 
MUSTAFA ABİMİZ MEDİCİNE HASTANESİNDE
  MUSTAFA VERMEZ GÜNEŞLİ MEDİCİNE HASTANESİNDE YATMAKTADIR
 
NURİ AĞCA GİRESUN DEVLET HASTANESİNDE
Image NURİ AĞCA GECİRMİŞ OLDUĞU TİRAFİK KAZASI NEDENİYLE GİRESUN DEVLET HASTANESİNDE
 
ELMAS ABLAMIZ AMALİYAT OLDU
 Image ORMANCI MUSTAFA KARACAYIRIN ANNESİ AMALİYAT OLDU
 
ARİF YANIKDAĞ TIRABZONDA
ImageARİF YANIKDAĞ TIRABZON FARABİ HASTANESİNDE
 
HASAN KARACAYIR HASTANEDE YATMAKTADIR
Image HASAN KARACAYIR ERZİNCAN EYİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİNDE
 
ŞERİF METİNYURT HASTANEDE
 ImageŞERİF METİNYURT ALUCRA DEVLET HASTANESİNDE YATMAKTADIR
 
BİLAL VERMEZ AMALİYAT OLDU
ImageÜRET CELİK KARDEŞLERİN OĞLU BİLAL AMALİYAT OLDU
 
TUNCAY KARACAYIR TIRABZONDA
Image HAYTOĞLU TUNCAY KARACAYIR TIRABONDA HASTANEDE
 
HAVVA MUSLUOĞLU HASTANEDE
Image KÖYÜMÜZÜN KIZI HAVVA  MUSLUOĞLU TAKSİM İLK YARDIM HASTANESİNDE
 
ZİYA METİNYURT OKMEYDANINDA
ImageOSMAN ZİYA METİNYURT OKMEYDANI ARAŞTIRMA HASTANESİNDE YATMAKTADIR
 
MAHMUT YAYIKCI DA AMALİYAT OLDU
 Image  MAHMUT YAYIKCI AMELİYAT OLDU
 
ABDULLAH AĞCA AMALİYAT OLDU
Image SIRI GİLİN ABDULLAH AĞCA ŞAFAK HASTANESİNDE AMALİYAT OLDU
 
MÜNEVVER YEMEZ KOŞU YOLU HASTANESİNDE
 Image TERZİ AHMETİN EŞİ KOŞUYOLU KALP DAMAR HASTANESİNDE YATMAKTADIR
 
TUNCAY KARACAYIR AMALİYAT OLUYOR
Image HAYTOĞLU TUNCAY BEZMİ ALEM HASTANESİNDE AMALİYAT OLUYOR
 
REMZİ AĞCA AMALİYAT OLDU
 Image GALİP GİLİN REMZİ AĞCA  MEDİKAL PARKTA AMALİYAT OLDU
 
ERGÜN AĞCA AMALİYAT OLDU
Image ERGÜN AĞCA KOŞU YOLUNDA AMALİYAT OLDU
 
MURAT AĞCA AMALİYATOLDU
 Image MURAT AĞCA ÖZELGAZİOSMANPAŞA HASTANESİNDE AMALİYATOLDU
 
HALİL İBRAHİM KARACAYIR HASTANEDE
Image HALİL İBRAHİM KARACAYIR KELKİT DEVLET HASTANESİNDE
 
MUSTAFA AĞCA AMALİYAT OLDU
 Image KARAOĞLAN GİLİN MUSTAFA SİVASTA AMALİYAT OLDU
 
YENGEMİZ SİVASA SEVK EDİLDİ
ImageALİ METİNYURT'UN EŞİ SİVASA SEVKEDİLDİ
 
EMİNE ABLAMIZDA YOĞUN BAKIMDA
 ImageERGİN  &  ERGÜN KARDEŞLERİN ANNESİ YOĞUN BAKIMDA YATMAKTADIR
 
HAVVA AĞCA KOLON HASTANESİNDE
Image HAVVA AĞCA (annalı) KOLON HASTANESİNDE YOĞUN BAKIMDA YATMAKTADIR
 
KENAN AĞCA OKMEYDANI HASTANESİNDE
Image KENAN AĞCA OKMEYDANI HASTANESİNDE YOĞUN BAKIMDA
 
MAHMUT HOCAMIZ HASTANEDE
Image MAHMUT TAŞTAN HOCAMIZ BEZMİ ALEM HASTANESİNDE YATMAKTADIR
 
HASAN DAYI YOĞUN BAKIMDA
 Image HASAN VERMEZ YOĞUN BAKIMDA YATMAKTADIR
 
DURMUŞ KARACAYIR AMALİYATOLDU
Image DURMUŞ ABİMİZ BEZMİALEM HASTANESİNDE
 
ZÖHRE AĞCA OKMEYDANINDA HASTANESİNDE
Image SIRIGİLİN ZÖHRE ABLA OKMEYDANINDA YATMAKTADIR
 
SAMET CANİKLİ AMALİYAT OLDU
Image MUHTARIMIZIN KÜCÜK OĞLU AMALİYATOLDU
 
HÜSEYİN AĞCA YOĞUN BAKIMDA
Image NURİGİLİN HÜSEYİN AĞCA YOĞUN BAKIMDA
 
KENAN AĞCA AMALİYAT OLDU
 Image  KENAN AĞCA BURNUNDAN AMALİYAT OLDU
 
TEYFİK METİNYUYRT HASTALANDI
 Image  TEYFİK METİNYURT ERZİNCANDAN HASTALIP  İSTANBULA GELDİ
 
KADER KARACAYIR MARMARA ARAŞTIRMA HASTANESİNDE
Image SEYFİ KARACAYIRIN HANIMI MARMARA ARAŞTIRMA HASTANESİNDE

YATMAKTADIR
 
HATİCE YANIKDAĞ AMALİYAT OLDU
Image HASAN YANIKDAĞ'NIN EŞİ HATİCE İZMİRDE AMALİYAT OLMUŞTUR
 
YUNUS KARACAYIR AMALİYAT OLDU
ImageMUHTAR YUNUS KARACAYIR ORDUDA AMALİYAT OLMUŞTUR
 
MERYEM KARACAYIR AMALİYAT OLMUŞ
Image VEYİSGİLİN HASAN  KARACARIN EŞİ AMALİYAT OLMUŞTUR
 
KADİR AĞCA KOLUNU CATLATTI
Image KADİR AĞCA EVİNDE DÜŞMÜŞ
 
MURADIMIZDA AMALİYAT OLMUŞ
Image  MURAT CANİKLİ!'DE AMALİYAT OLMUŞ
 
ZÖHRE AĞCA RUMELİ HASTANESİNDE
ImageGÖVÜŞ GİLİN ZÖHRE AĞCA AMALİYATOLDU
 
SAFİNAZ YÜCEYURT ANJİ OLDU
ImageSAFİNAZ ABLAMIZ BAĞCILAR HOSBİTILDA ANJİ OLDU
 
ZÖHRE AĞCA AMALİYAT OLDU
Image  ALİ GÖVÜŞÜN HANIMI ZÖHRE AĞCA AMALİYAT OLMUŞTUR
 
KEKLİK ABLA ANJİO OLMUŞTUR
Image  AHMET YANIKDAĞ'NIN HANIMI ANJİO OLMUŞTUR
 
ALİM HOCA HASTANEDE YATMAKTADIR
Image  ALİM YEMEZ MARMARA HASTANESİNDE YATMAKTADIR
 
AHMET YANIKDAĞ AMALİYAT OLMUŞTUR
Image  YUSUF OĞLU AHMET YANIKDAĞ OKMEYDANINDA AMALİYAT OLMUŞ
 
HATİCE YANIKDAĞ AMALİYAT OLDU
Image DIBIK HÜSEYİNİN HANIMI AMALİYAT OLDU
 
ZÖHRE AĞCA ŞEBİN KARAHİSAR
Image  ZÖHRE AĞCA  (SIRIGİLİN) ŞEBİNKARAHİSARDA HASTANEDE YATMAKTADIR
 
AZİZ AĞCA KELKİTE
Image  AZİZ AĞCA KELKİT DEVLET HASTANESİNDE YATMAKTADIR
 
YEDİ YILDIR YATAN HASTAMIZ
ImageSEFER KARACAYIR YEDİYILDIR EVİNDE YATMAKTADIR
 
YASİN EFE AMALİYAT OLDU
 Image  HAMZA DURSUNUN OĞLU YASİN EFE AMALİYATOLDU
 
ERGİN AĞCA AMALİYAT OLDU
Image ERGİN AĞCA AMALİYAT OLDU
 
ADEM AĞCA BEZMİ ALEMDE
ImageHACIGİLİN ADEM BEZMİ ALEM HASANESİNDE YATMAKTADIR
 
HALİME AĞCA AMALİYATOLDU
ImageKADİR AĞCANIN HANIMI HALİME AĞCA TAKSİM ARAŞTIRMADA AMALİYAT OLDU
 
ALİM HOCA HASTANEDE YATMAKTADIR
Image ALİM YEMEZ MEDİKAL HASTANESİNDE YATMAKTADIR
 
AYŞE VERMEZ AMALİYAT OLDU
Image ÖMER VERMEZİN EŞİ AYŞE AMALİYAT OLDU
 
MUSTAFA YANIKDA YOĞUN BAKIMDA
Image MUSTAFA YANIKDAĞ AVCILARDA YOĞUN BAKIMDA YATMAKTADIR
 
HALİL CANİKLİNİN EŞİ AMALİYAT OLDU
Image HALİL CANİKLİNİN EŞİ BELGÜZAR AMALİYAT OLDU
 
YUSUF YEMEZ TAKSİM HASTANESİNDE
Image YUSUF YEMEZ BEYİN KANAMASI GECİRDİ TAKSİM HASTANESİNDE YATMAKTADIR
 
FADİME AMELİYAT OLMUŞ
Image ZIRHGİLİN FEDİME ALALİYAT OLMUŞ
 
EMİNE AĞCA KALPTEN ANJU OLDU
Image HACIGİLİN EMİNE AĞCA KALPTEN ANJU OLDU
 
İLAYDAMIZA GECMİŞ OLSUN
Image  ADNAN AĞCA NIN KIZI İLAYDA OKMEYDANI HASTANESİNDE YATMAKTADIR
 
FADİME AĞCA YİNE OKMEYDANINDA
Image  FADİME AĞCA OKMEYDANI HASTANESİNDE YATMAKTADIR
 
FADİME AĞCA OKMEYDANI HASTANESİNDE
Image FADİME AĞCA OKMEYDANI HASTANESİNDE YATMAKTADIR
 
SELİM YANIKDAĞ AMALİYAT OLDU
Image SELİM YANIKDAĞ BU GÜN BEZMİ ALEM (VAKIFGUREBA ) HASTANESİNDE AMALİYAT OLDU
 
SURURİ METİNYURT BACAĞINI KIRDI
 Image
SURURİ METİNYURT KALCA SINI KIRDI
 
AYŞEGÜL AMALİYATOLDU
Image AYŞEGÜL OKMEYDANI ARAŞTIRMA HASTANESİNDE AMALİYATOLDU
 
FATMA YAYIKCI ANJU OLDU
 Image  FATMA YAYIKCI SİYAMİHERSEKTE ANJU OLDU
 
BERKAY METİNYURT KOLUNU KIRDI
 Image  BERKAY UFAKBİ YARAMAZLIK SONUCU KOLUNU KIRDI
 
İBRAHİM CANİKLİ ACIBADEM HASTANESİNDE
Image
İBRAHİM CANİKLİ BOSTANCI ACIBADEM HASTANESİNDE YATMAKTADIR
 
PAMUK ABLAMIZ HASTANEDE
ImageYEDİKULE GÖĞÜS HASTANESİNDE YATAN PAMUK ABLAMIZA ALLAHTAN ACİL ŞİFALAR DİLERİZ
 
FATMA KARACAYIR AMALİYAT OLDU
Image FATMA KARACAYIR OKMEYDANI HASTANESİNDE AMALİYAT OLDU
 
ABDULKADİR AGCA AMALİYAT OLDU
Image
SIRIGİLİN ABDULKADİR AĞCA AMALİYATOLMUŞ
 
MUSTAFA YANIKDAĞ AMALİYAT OLDU

Image MUSTAFA YANIKDAĞ (YUSUFOĞLU) TUZLA GİSBİR HASTANESİNDE BEYİN AMALİYATI GECİRMİŞ

 
ŞERİF METİNYURT ALUCRA DEVLET HASTANESİNDE
Image ŞERİF METİNYURT ALUCRA HASTANEDE YATMAKTADIR
 
ARİF YANIKDAĞ HASTANEDE
Image ARİF YANIKDA GİRESUN GÖĞÜS HASTANESİNDE YATMAKTADIR
 
YUSUF AMALİYAT OLDU
Image YUSUF METİNYURT FITIK AMALİYATI OLDU
 
TORUNUMUZA GECMİŞ OLSUN
Image
RAHMETLİ GÜLANFER ABLAMIZIN OĞLU AHMET KALP KIRİZİ GECİRMİŞTİR
 
AYŞE YANIKDAĞ AMALİYATOLDU
Image

 YÜCEL YANIKDAĞ NIN HANIMI AYŞE  SOL PARMAĞINDAN AMALİYAT OLDU
 
ARİF YANIKDAĞ ALUCRA HASTANESİNDE YATMAKTADIR
Image ARİF YANIKDAĞ ALUCRADA HASTANEDE
 
YUSUF YEMEZ BOLUDA HASTANEDE

Image YUSUF YEMEZ BOLUDA HASTANEDEN CIKTI

 
BERKAY A GECMİŞOLSUN
Image
Berkay bağdemcik amaliyatı oldu

 
DURSUNOĞLU GECMİŞOLSUN
ImageALİ DURSUN TIRABZON DEVLETHASTANESİNDE YOĞUN BAKIMDA YATMAKTA
 
FEDİME AGCA KÖYDE HASTALANDI
ImageFADİME AGCA KARDEŞİNİN CENAZESİNE KÖYE GELMİŞ KÖYDE YÜKSEK KOLESTROLDEN ALUCRA DEVLET HASTANESİNDE YATMAKTADIR
 
SURURİ METİNYURT YOĞUNBAKIMDA
ImageSURURİ METİNYURT GİRESUN DEVLET HASTANESİNDE YOĞUNBAKIMDA YATMAKTA
 
SALİSE KARACAYIR ALLAHTAN ACİL ŞİFALAR
Image Salise karacayır okmeydanı hastanesinde yatmaktadır
 
KADİR AĞCA GECMİŞOLSUN
ImageKadir ağca adapazarı civarında maddi hasarlı kazaya karışmıştır kendilerine gecmişolsun deriz 05352179117
 

En Çok Okunan Hastalarımız Haberleri

Mobil Aidat

Mobil Aidat

Üye Girişi

Üye Girişi

Atatürk Köşesi

Duyurular



DÜĞÜN GÜNLERİ

DÜĞÜN NİŞAN GÜNLERİNİZİ BURDAN YAYINLAYALIM



Ziyaretçi Defteri

Son Yazılan Mesaj
nuri
selaattin SÜLEYMANOĞLU'NA HAYIRLI UĞURLU
Ziyaretçi Defteri - Görüşleriniz bizim için değerlidir...

Kaybettiklerimiz

Sanal Mezarlık

Chat

Herkes burada, sen neredesin?
Chat
Chat için üye girişi yapmalısınız!
Üye Ol

Okuyucu Yorumları

  • Allah kabul etsin. Makamı Cennet inşallah.
  • Bir iğdecikli olarak O'nunla gurur duyuyorum. Rabb...
  • okun duğunu bilelim her okuduğun haberin altına yo...
  • öncelikle başkanımıza ve ekibine başarılar dilerim...
  • EY ALUCRALIYIM DİYE GEÇİNEN İSTANBUL DA YAŞAYANLAR...

Dinimiz İslam

Kur'an-ı Kerim Dinle






































































































































































 
KDS Konsepti | COMPETAN Bilgi Teknolojileri | Profesyonel Web Projeleri - Web Tasarım - Hosting - Alan Adı Tescili - Köy Dernek Sitesi - Köy Sitesi - Dernek Sitesi -  - Köy Dernek Web Sitesi - Köy Web Sitesi - Dernek Web Sitesi - Kişisel Web Sitesi - Şirket Web Sitesi - Kişisel Site - Şirket Sitesi - Şahıs Sitesi - Şahıs Web Sitesi